Çağımızda cemaatin ideolojik ve sosyolojik dönüşümü süreci, “Sünnet Cemaatinden Kültür Cemiyetine” deyimiyle anlatılabilir. Burada “cemaatten cemiyete” geçiş modernleşme, “sünnetten kültüre” geçiş ise sekülerleşme sürecini özetlemektedir. Bu süreç, ev ile câmi ve mahalle arasındaki irtibatı kopararak otantik cemaîleşme imkânını azaltmıştır. Modern dünyada otantik cemaîleşmenin kaybından doğan boşluğu cemiyetleşme ve sonunda örgütlenme doldurmuş; insanlar “yığınlaşma ile örgütlenme uçları arasında” ehven-i şerreynin tercihi durumunda kalmıştır. Ulus-devletlerinin totalitarizminden bilenen bir mesiyanik siyaset anlayışından doğan örgütlenmeler, devlet karşısında sivil bir konumda oldukları halde onunla rekabet ve misilleme saikıyla mikro bir devlet tarzında kuruluş ve işleyiş göstermişler, böylece siyasî bir güç haline gelerek cemaatlerin varlık sebebini oluşturan teavünün tam aksi bir istismar ve çatışmaya yol açmışlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2016 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 7 Sayı: 1 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).