Arap edebiyat tarihinde İslam öncesi dönemde klasik tarzdaki kasidelerin bir unsuru olarak şiirlerde yer alan gazel, sevgiliden, sevgiliye duyulan özlemden, kalıntılardan ve aşk acısından bahseden bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. İslami dönemle birlikte İslami esaslara aykırı düşmesi sebebiyle bu tür şiirler yasaklanmış, toplumsal ve kültürel sebeplerle gerilemiştir. Emeviler dönemiyle birlikte uzri gazel yanında sarih gazel müstakil bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Abbasiler döneminde ise beşeri aşkın yanında ilahi aşk konusunu işleyen gazel türü ortaya çıkmıştır. Bu tür şiirlerin en önemli temsilcileri arasında sade diliyle bilinen ve Allah’a ulaşmanın yollarını şiirlerinde işleyen Râbiatu’l-Adeviyye ile daha çok felsefi ve sembolik bir dil kullanmayı tercih eden İbnu’l-Fârid gelir. Bu çalışmada, tarihi süreç içinde gazel şiirinin ortaya çıkışı, gelişimi ve farklı bir tür olarak müstakil hale gelmesine değinilecek, bunun yanında sözünü ettiğimiz şairlerin ilahi aşk konusundaki görüş ve düşüncelerine şiirleri üzerinden yer verilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: Vuslat ve Firak Özel Sayısı |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).