Bu çalışmada “Bediüzzaman” yani “zamanının en beğenileni” veya “en harikası” olarak zihinlere kodlanan ve farklı dönemlerde farklı isimler kullanmayı tercih eden Said-i Kürdi/Said-i Nursi üzerine yazılmış biyografiler üzerinden farklı bir okuma yapılmaya çalışılacaktır. Ancak konuyla ilgili birçok biyografinin yazılmış olması ve bunların çoğunun “Ortodoks Nurculuğun” çizdiği çerçevede Bediüzzaman’ı ele alması çalışmanın daha “özgün” yazıldığı düşünülen üç temel eser üzerinden hazırlanmasını salık vermiştir. Abdülkadir Badıllı, Ahmet Akgündüz, Necmettin Şahiner gibi “Nurculuk” ekolünden gelenlerin hazırladıkları Said-i Nursi biyografilerini “belli bazı hassasiyetleri gözeterek” yazmaları, eleştirel olmak yerine her olay ve olguyu bu hassasiyete uygun bir bağlam içinde ve zaman zamanda çarpıtarak değerlendirmeleri, eleştirel aklı işlevsel kılarak mevzuları ele almak yerine sürekli bir savunma pozisyonunda bulunmaları ve en önemlisi söz konusu çalışmalardan sonra hazırlanan tüm eserlerin bunları temel alarak yazılmış olması bu noktada seçici olmayı gerekli kılmıştır ki E. H. Car da tarihçilerin zorunlu olarak seçmeci olmak zorunda olduklarını dile getirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Düşünce Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 15 Sayı: 2 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).