Employment rate is directly related to economic structure and level of countries around the world. This is precisely the reason why developing
countries have to cope with lots of problems at providing their citizens with general welfare and employment. The pie is sliced into
very big and very small pieces at the very beginning, and this causes inequality between classes and genders during distribution. In the last
decades, political and social decisions are also taken to meet the demands of neo-liberal economic structure. This is one of the reasons for
increasing inadequate employment rates and impoverishment and it further deepens the already existing gender gaps. The capitalist market
sets and enforces the rules of when and where women should work as well as the working conditions of the women. In this context, most
women are employed in the service sector. Women’s gender roles are trapped into values related with ‘irrationality/body’ and beauty is considered
as the most desirable value for women. Accordingly, a new sector is created within the capitalist market. At this point, beauty parlors
should be regarded as quite significant female spaces in terms of the relationships of working women with customer women, and their
employers. Work and family lives of the women employed in these places, and the experiences and skills they have acquired in their lives
are of great importance as coping strategies.
Dünya genelinde istihdama katılım, ülkelerin ekonomik yapı ve düzeyleriyle doğrudan ilişkilidir. Gelişmekte olan dünya ülkeleri vatandaş-
larına genel refah seviyesi sunmakta ve onları istihdam etmekte pek çok sorunla baş etmek zorunda kalmaktadır. Baştan çok büyük ve çok
küçük dilimler halinde kesilen pasta, dağıtım sırasında sınıflar ve toplumsal cinsiyetler arasında eşitsizliğe yol açmaktadır. Son dönemlerde
alınan politik ve toplumsal kararlar ise, neo-liberal piyasacı ekonomik yapılanmayı perçinlemektedir. Bu zorlama her geçen gün artan, istihdam
olanaklarının yetersizliğini ve yoksullaşmayı getirmekte, ayrıca cinsiyetler arasında var olan uçurumları daha da derinleştirmektedir.
Bu koşullar bağlamında kadın emeği önemli ölçüde hizmet sektöründe göze çarpmaktadır. Bu hizmet kollarından birisi de güzellik
salonlarında aktif olarak çalışmayı gerektiren güzellik uzmanlığıdır. Kadınlar toplumsal cinsiyet rollerinin ‘akıldışılık/beden’ kalıpları içerisine
sığdırılmasından dolayı, güzel olmanın en önemli değer olarak kabul edildiği toplumsal yapı içerisinde yer almaktadır. Bir değer olarak
kabul edilen güzellik algısı nedeniyle kadınların çalışma hayatına katılabilmelerine de imkân sağlayan bir sektör ortaya çıkmıştır. Gü-
zellik algısının kapitalizmdeki karşılığının bir göstergesi olan güzellik salonlarında çalışan kadınların gerek iş, gerekse aile yaşamları ve
bu süreçte edinmiş oldukları deneyimler ve stratejiler oldukça önemlidir. Güzellik salonları, tam da bu noktada çalışan kadınların, müşteri
olan kadınlarla ve işverenleriyle kurdukları ilişkiler açısından oldukça önemli kadın mekânları olarak değerlendirilmelidir.
İstihdam çalışan kadın toplumsal cinsiyet güzellik salonları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mayıs 2017 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |