İktidar siyaset biliminin ve siyaset sosyolojisinin temel kavramlarından biridir. Öyle
ki siyaset biliminin kendisi bir iktidar bilimi olarak bile görülebilir. İktidar, Platondan
Karl Marx’a ya da Max Weber’e ve günümüze değin bir çok düşünürün temel ilgi
alanlarından birini oluşturmuştur. Bununla birlikte, iktidar geleneksel olarak sahip
olunabilecek, biriktirilebilecek, azalabilecek, paylaşılabilecek ve yitirilebilecek bir töz
olarak görülmüştür. Oysa neomarksist ve post-yapısalcı yaklaşımlar giderek daha yoğun
bir şekilde iktidarı bir töz olarak değil konumlar arası stratejik bir ilişki tarzı olarak
kavrama eğilimindedirler. İşte bu çalışma Fransız filozof ve düşünce sistemleri tarihçisi
Michel Foucault’nun ilişkisel iktidar kavrayışını, Yunan asıllı Fransız siyaset sosyoloğu
Nicos Poulantzas’ın eleştirileri bağlamında ele almaktadır. Foucault’nun ilişkisel post-
yapısalcı bir konumlanmadan Marksist iktidar kavrayışına getirdiği eleştirileri
Poulantzas ilişkisel-Marksist bir hatta cevaplayarak Foucaultcu iktidar yaklaşımına
kendi eleştirilerini yöneltmiştir. Poulantzas’ın Foucault eleştirisi dört ana başlıkta
toplanabilir: Devlet ve iktidar arasındaki ilişki; iktidarın kökleri; iktidar, hukuk ve fiziki
zor; iktidar ve direniş stratejileri. Birincisi, Foucault’nun iddiasının aksine Marksizm için
iktidar devletten doğup onda sonlanmaz; iktidar toplumsal mücadeleler içinden kaynar
ve devletten taşar. İkincisi, Foucaultcu iktidar anlayışı kendi kendine referans veren ve
her tür ilişkiye içkin soyut bir diyagram olarak kurgulanır; oysa Marksizm için iktidar
her zaman üretim ilişkileri, emeğin toplumsal işbölümü ve toplumsal mücadeleler
içinde kökleşir. Üçüncüsü, Foucault modern dönemde iktidarın fiziki şiddet yoluyla
değil disiplinci mekanizmaların neden olduğu içselleştirmeler yoluyla icra edildiğini
ileri sürer. Poulantzas’a göre ise böylesi bir yaklaşım hem devletin ve hukukun fiziki
şiddet uygulamalarını görmezden gelir hem de rıza sorunsalını buharlaştırır. Son
olarak Foucault’nun köksüz, soyut ve her tür sosyo-ontolojik ilişkiye içkin bir şekilde
kurgulandığı için mutlaklaştırılmış iktidar kavrayışı direniş için hiçbir alan bırakmaz. Bu
nedenle Foucault’nun iktidarın olduğu her yerde direnişin de olduğu şeklindeki veciz
ifadesi temelsizdir. Poulantzas ise daha en başta toplumsal mücadeleleri iktidarın maddi
temelleri olarak kurduğu için direnişler için belirli bir alan bırakmaktadır. Poulantzas’ın
Foucault eleştirilerini tartışmak ilişkisel-post-yapısalcı bir iktidar kavrayışı ile ilişkisel
Marksist iktidar anlayışı arasındaki geçişlilikleri ve geçişsizlikleri göstermesi açısından
önemlidir.
İktidar, İlişkisel İktidar Kuramı, Michel Foucault, icos Poulantzas, Siyaset Sosyolojisi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale / Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 44 Sayı: 3 |