Türkiye tarihinde sembolik bir önemi olan Arapça ezan yasağının kalkması ve
Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesi kararları Türkiye politik hayatında merkez sağ
ile İslamcı muhafazakâr sağ arasındaki ilişkinin yeniden düşünülmesini gerektirmiştir.
Zira her iki sembolik olayda da Türkiye’yi yönetenler birbirinin benzeri bir siyasal
söylem kullanarak aralarındaki ortaklığı açık etmişlerdir. Burada kullanılan temel slogan
milli irade söylemidir. Merkez sağ, milli iradecilik ve İslamcı düşünce ve düşünürler
anahtar kelimeleriyle özetlenebilecek bu çalışmada birincil kaynaklar üzerinden DP ve
İslamcı-muhafazakâr yazarların söylemleri incelenmiştir. Çalışmanın amacı, 1950’ler
Türkiye’sinde DP ile başlayan merkez sağ geleneğin İslamcılık ve muhafazakârlıkla
arasındaki muğlak mesafenin izlerini milli iradecilik yaklaşımı etrafında analiz etmektir.
Çalışmada dönemin hegemonya mücadelesinde DP ve İslamcı yazarların dinsel
semboller ve değerler üzerinden milli irade ortak söyleminde birleşmelerinin, o dönem
ve sonrasında Türkiye sağ siyasetinin anti-demokratik çoğunlukçu bir siyaset haline
gelmesinde etkili olduğu öne sürülmektedir. Nitel içerik analizi kullanılan makalede DP
lideri Adnan Menderes ile Necip Fazıl ve Eşref Edip’in görüşlerini yansıtan yazılar milli
iradeciliğin temel özellikleri çerçevesinde analiz edilmiştir. Buna göre “organik toplum ve
ötekileştirici/düşmanlaştırıcı siyaset”, “çoğunlukçu siyaset” ve “otoriter siyaset” olarak
analiz kategorileri belirlenmiş ve söylemler çözümlenmiştir. Analiz sonucunda DP ve
İslamcı yazarların toplumu temelde din ve millet esasına dayalı bir bütün olarak görerek
milli iradeciliğin organik toplum idealini paylaştıkları saptanmıştır. Organik toplumun
dışında kalanlara ise düşmanlaştırıcı siyaset anlayışı çerçevesinde nasıl muamele
edileceği gerek Menderes gerekse İslamcı yazarların söylemlerinde geniş yer bulmuştur.
Seçimde çoğunluğun oyunu alan adayın milli iradenin tek temsilcisi olduğu esasına
dayanan çoğunlukçu anlayış DP ve onu destekleyen İslamcı yazarların söylemlerinde
ortaklaştıkları noktalardan bir diğeridir. Organik bir toplum olarak görülen milletin
düzen ve uyum içinde yaşaması için gerekirse özgürlüklerin sınırlandırılması hususunda
da tarafların görüş birliği içinde oldukları saptanmıştır. Bu özellikleriyle ortaya koymaya
çalıştığımız milli iradecilik, üzerinde İslamcı yazarlarla merkez sağın ortaklaştığı ve
Türkiye’de otoriter siyasetin bugün de dahil olmak üzere on yıllar boyunca nasıl hakim
olabildiğini anlamamızı sağlaması açısından önemlidir.
Milli İradecilik Necip Fazıl Kısakürek Eşref Edip Fergan İslamcı Düşünce Çoğunlukçuluk Otoriterlik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale / Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 45 Sayı: 1 |