Bu çalışma, Türkiye’de siyasal iktidar(lar) ve sermaye grupları arasında sıklıkla karşılaşılan gerginliklerin ve çatışmaların belirli bir dönemine odaklanır. Bu dönem, genel olarak 2013-sonrası olarak ifade edilse de daha çok içerisinde bulunduğumuz yakın dönemi ve tartışmalarını kapsar. Bu kapsamda, burada yapılan tartışmalar son dönemlerde AKP iktidarı ve TÜSİAD arasındaki ilişkilerde meydana gelen çatışmaların ve gerilimlerin üzerinde durur. Bu yapılırken, öncelikle siyasal, ekonomik ve ideolojik yönleriyle dünyada ve Türkiye’de sağ-eğilimli siyasetlerin kurmuş oldukları otoriter rejimlere işaret eder ve bu rejimlerde Türkiye örneğinden yola çıkarak oluşan yeni bir sınıf dinamiğinden bahseder. Neoliberal ekonomik düzene içkin birtakım çelişkilerin ortaya çıkardığı bu post-neoliberal dönemin sınıf dinamiklerine, sağpopülist siyasetlerin otoriter bir rejim inşa ederek yanıt verdiklerini savunur. Postneoliberal otoriter rejim olarak adlandırılan bu rejimlerin sınıf dinamiklerinde yeni gerilim ve çatışmaların temellerini attığını ileri sürer. Bu gerilim ve çatışmaların belli bir toplumsal sınıfın kendisinde barındırmış olduğu siyasal, ekonomik ve ideolojik tüm yönleriyle TÜSİAD-AKP ilişkilerine yansıdığını göstermeye çalışır. AKP’nin kurduğu postneoliberal otoriter rejimin neoliberal ekonominin sorunlarına ve çelişkilerine sunduğu çözümlerin, ilişkilerde giderek gerilime ve çatışmaya neden olduğunu vurgular. Bu gerilimin temelde sınıfsal bir karakteri olduğuna işaret eder. Bunun siyasal, ideolojik ve ekonomik görünümleriyle AKP ve TÜSİAD’ın karşılıklı açıklamalarına yansıdığını belirtir. Bir süredir devam eden siyasal ve ideolojik açıklamalara yakın zamanda ekonomiyle ilgili açıklamaların da eklemlenmesiyle ortaya çıkan gerilimin tam anlamıyla güçlü bir sınıf karakteri taşıdığını iddia eder. AKP’nin post-neoliberal otoriter rejiminde ortaya çıkan gerilim(ler)in siyasal, ideolojik ve ekonomik bakımlardan TÜSİAD-AKP ilişkilerine sınıfsal karakterini verdiğini öne sürer. Bu sınıfsal karakterin başta siyasal ve ideolojik olmak üzere ekonomik temellerinin izini sürer. Post-neoliberal otoriterlik ve/veya otoriter rejim tartışmalarına dayanarak sınıf karakterinin bütün bu temellerini ortaya koymayı amaçlar. Bu amaçla, çalışma Türkiye’nin post-neoliberal rejiminde tüm buyönleriyle gerilimin bu sınıf temelini ele alır ve açıklamaya girişir. Bunu yaparken, belirtilen sınıf karakterine temel oluşturan siyasal, ideolojik ve ekonomik yönlerin altını çizerek içerisinde bulunduğumuz post-neoliberal otoriter rejimlerin sınıf dinamiklerine bir çerçeve getirmeye çalışır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale / Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 46 Sayı: 4 |