İstanbul’da 1881 yılında doğan Refik Saydam, mahalle mektebini bitirdikten sonra Fatih Askeri Rüştiyesi'ne girmiş ve Askeri Tıbbiye’den “Tabip Yüzbaşı” rütbesiyle mezun olmuştur. Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde üç yıl Histoloji ve Embriyoloji bölümlerinde çalışmıştır. “Eğitim amacıyla Almanya ve Fransa'ya gönderilecek stajyerler” için açılan sınavı kazanarak Almanya'ya gönderilmiştir. Askerlikte yarbaylığa kadar terfi etmiştir. Dr. İbrahim Refik Saydam, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Sağlık Bakanı ve 4. Başbakan’ıdır. Kesintilerle 14 yıl süren bu görevlerinde sağlık hizmetlerinin temellerini atarak ülkemize büyük katkılar sağlamıştır. Bakanlığı sırasında, bugünkü Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı teşkilâtını kurmuş, koruyucu sağlık hizmetleriyle ilgili çok önemli kanunları çıkarmıştır. Hekim, hemşire, ebe ve sağlık memuru yetiştirmek amacıyla gerekli okulların açılmasını sağlamıştır. Hıfzıssıhha Enstitüsü ve Hıfzıssıhha okulunu açarak (1928) bulaşıcı hastalıklardan korunmak için tifo, dizanteri, veba ve kolera aşılarının yanı sıra tetanos ve dizanteri serumlarının üretilmesine öncülük etmiştir ve buradan I. Dünya Savaşı boyunca ordu ihtiyacı karşılanmıştır. Tifüse karşı hazırladığı aşı tıp literatürüne geçmiştir; I. Dünya Savaşı’nda Alman ordusunda ve Türk Kurtuluş Savaşı’nda kullanılmıştır. İstanbul ve Ankara gibi merkezi kentlerde Verem Sanatoryumlarını kurmuştur. Yıllardır desteklediği, Kızılay Cemiyetinin Genel Başkanlığına getirildiğinde (1925) yine bu büyük hayır ve yardım kurumumuza da 14 yıl süreyle önemli katkılar sağlamıştır. Kızılay’ın ülke seviyesinde gelişmesi, ilerlemesi, milletlerarası seviyede isminin yaygınlaşması ve itibar kazanması da o dönemde olmuştur. Yoğun çalışmalarının devam ettiği bir günün bitiminde 00.40'ta kalp krizi sonucu vefat etmiştir (8 Temmuz 1942). Yaptıklarıyla övünmeyen ama söylediklerini yapan bu alçakgönüllü devlet adamı hiç evlenmemiş ve mirası (yalnızca 2 ev birisi babadan kalma, diğeri ise Atatürk’ten hediye)’nı da Darüşşafaka ve Kızılay'a bağışlamıştır.
Refik Saydam, who was born in Istanbul in 1881, graduated from the neighborhood school and then enrolled in the Fatih Military Junior High School. He graduated from the Military Medical School with the rank of "Medical Captain". He worked in the Histology and Embryology departments at the Gülhane Military Medical Academy for three years. He passed the exam held for "interns to be sent to Germany and France for training purposes" and was sent to Germany. He was promoted to lieutenant colonel in the military. Dr. İbrahim Refik Saydam is the first Minister of Health and the 4th Prime Minister of the Republic of Turkey. He made great contributions to our country by laying the foundations of health services in his duties that lasted 14 years with interruptions. During his ministry, he established the current Ministry of Health and Social Assistance organization and enacted very important laws regarding preventive health services. He enabled the opening of necessary schools to train physicians, nurses, midwives and health officers. By opening the Hygiene Institute and Hygiene School (1928), he pioneered the production of typhoid, dysentery, plague and cholera vaccines as well as tetanus and dysentery sera to protect against infectious diseases and from here the needs of the army were met throughout World War I. The vaccine he prepared against typhus has entered the medical literature; it was used in the German army in World War I and in the Turkish War of Independence. He established Tuberculosis Sanatoriums in central cities such as Istanbul and Ankara. When he was appointed as the President of the Red Crescent Society, which he had supported for years (1925), he made significant contributions to this great charity and aid institution for 14 years. It was during that period that the Red Crescent developed and progressed at the national level, and its name became widespread and gained a reputation at the international level. He died of a heart attack at 00.40 at the end of a day of intense work (July 8, 1942). This humble statesman, who did not boast about his deeds but did what he said, never married and donated his inheritance (only 2 houses, one inherited from his father and the other a gift from Atatürk) to Darüşşafaka and Kızılay.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hastalık Denetimi, Koruyucu Sağlık Hizmetleri, Sağlığın Geliştirilmesi |
Bölüm | Monografi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 8 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 13 Sayı: Sanat ve Tarih Penceresinden Tüberküloz - 100.Yıl Özel Sayısı |
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin süreli bilimsel yayınıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Makalelerin sorumlulukları yazarlara aittir
Kapak
Ayşegül Tuğuz
İlter Uzel’in “Dioskorides ve Öğrencisi” adlı eserinden
Adres
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir/ Mersin