Antik Dönem’de kadının konumunu konu alan Türkçe yayınlar günümüzde hatırı sayılır şekilde artmıştır. Fakat bu çalışmalarda epigrafik belgeler neredeyse hiç referans gösterilmemiştir. Oysa epigrafik belgelerden kadının Antik Dönem’deki konumunu ortaya koyan önemli bilgilere ulaşılmaktadır. Bu kitabelere göre genç kızlar, 14 yaşına geldiklerinde evlilik yaşına girmiş oluyorlardı. Pek çok mezar yazıtında genç kızların bakire olarak öldüğü vurgusu onların evlenene kadar bekaretlerini koruduklarını göstermektedir. Bu dönemde toplumsal yaşama dahil edilmeyen kadınlar becerilerini ispat ettiklerinde dokuma dışında işlerle de uğraşabilmekteydi. Bu makalede örnek verilen epigrafik belgelerden kent meclislerinin onay vermesiyle kadınların hekim olarak da çalışabildiklerine değinilmiştir. Yine epigrafik belgelerden daima erkek çocukların evlat edinildiği görülmektedir. Kız çocukların yerine erkek çocukların evlat edinilmesi özellikle miras hukukuyla ilişkilidir. Toplumsal yaşamda ve kent yönetiminde söz sahibi olamayan kızların miras üzerinde de söz sahibi olamadıkları bilinmektedir. Fakat epigrafik belgelerden mezar hukukuna yönelik mirasın bunun dışında tutulduğu görülmektedir. Mezara kimlerin defnedileceği hususunda kızların mirasçı ve söz sahibi olabildiği yazıtlardan öğrenilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |