1990’lı yıllarda liberalizm sosyalist sistemler karşısında başarı kazanmış gibi gözükse de aslında kendi içinde önemli bir meşruiyet kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Zira liberalleşme ve küreselleşme bir toplumda yaşam tarzı çeşitliliğinin artmasına neden olurken, bu çeşitlilik içinde farklı iyi yaşam anlayışlarına sahip vatandaşların birlikte adil bir toplumda nasıl yaşayacakları sorusunun yeterince cevaplanmadığı ortaya çıkmıştır. Çağdaş liberal teori nötrlük ilkesi temelinde yeni cevaplar arayışı içerisine girmiştir. Nötrlük ilkesini benimseyen liberal devletler ve onların hukuk sistemleri uygulamalarıyla çeşitlilik ve kapsayıcılığı tartışmalarını somutlaştırmaktadırlar. Bu çalışmada liberal nötrlük ilkesini temel alan devlet ve liberal hukuk normları ve uygulamalarının farklılıklara ilişkin yaklaşımı ortaya konulacaktır. Ancak buna geçmeden önce temel kavramlar olan farklılık, çağdaş liberal teorideki nötrlük kavrayışları ele alınacaktır.
Nötrlük farklılıklar liberalizm zarar ilkesi haklı gösterme nötrlüğü sonuç nötrlüğü
While liberalism seemed to have triumphed over the socialist system in the West during the 1990s, it faced a serious legitimacy problem within itself. Indeed, while liberalization and globalization have led to an increase in different life forms within a society, it has become clear that the question of how citizens with different conceptions of good life can live together in a fair society has not been adequately answered. Contemporary liberal theory has embarked on a search for new answers based on the principle of neutrality. Liberal states that adopt the principle of neutrality and their legal systems concretizing their discussions of diversity and inclusion through their practices. In this study present the approach of the state and liberal legal norms and practices, which are based on the principles of liberal neutrality, towards differences. However, before moving on to this, the basic concepts of difference and neutrality in contemporary liberal theory will be addressed.
Neutrality differences liberalism harm principle neutrality of justification consequential neutrality
Während der Liberalismus in den 1990er Jahren im Westen über das sozialistische System zu triumphieren schien, stand er in seinem Inneren vor einem ernsthaften Legitimationsproblem. Denn während Liberalisierung und Globalisierung zu einer Zunahme unterschiedlicher Lebensformen innerhalb einer Gesellschaft geführt haben, wurde deutlich, dass die Frage, wie Bürger mit unterschiedlichen Vorstellungen vom guten Leben in einer gerechten Gesellschaft zusammenleben können, nicht angemessen beantwortet wurde. Die zeitgenössische liberale Theorie hat sich auf der Grundlage des Neutralitätsprinzips auf die Suche nach neuen Antworten gemacht. Liberale Staaten, die sich das Neutralitätsprinzip zu eigen machen, und ihre Rechtssysteme konkretisieren ihre Diskussionen über Vielfalt und Integration durch ihre Praxis. In dieser Studie wird der Ansatz des Staates und der liberalen Rechtsnormen und -praktiken, die auf den Prinzipien der liberalen Neutralität beruhen, gegenüber Unterschieden vorgestellt. Zuvor wird jedoch auf die grundlegenden Konzepte von Differenz und Neutralität in der zeitgenössischen liberalen Theorie eingegangen.
Neutralität Unterschiede Liberalismus Schadensprinzip Neutralität der Rechtfertigung konsequente Neutralität
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Eserlerin gönderilmesi veya yayınlanması için yazarlardan hiçbir ücret talep edilmemektedir.
Yazarların makale gönderebilmeleri için ORCID numarası almaları zorunludur.
Dergide yayınlanan makaleler intihal değerlendirmesinden geçirilmektedir. Benzerlik oranı % 20'den fazla olan çalışmalar yayınlanmamaktadır.
İndeksler