Arıcılık, ülke ekonomisine katkı sağlayan önemli bir yetiştiricilik alanıdır ve arıcılıktan elde edilen ürünler insan sağlığı açısından büyük bir öneme sahiptir. Arı ürünleri geçmişten günümüze besin maddesi olarak değerlendirildiği gibi, biyolojik olarak etkin maddeler içerdiğinden tedavi amacıyla da kullanılmıştır. Apiterapi diye de nitelendirilen bu uygulama alanı incelendiğinde, arı zehrinin ayrı bir öneme sahip olduğu dikkati çeker. Apitoksin olarak da bilinen arı zehri; arının karın boşluğunda yer alan zehir bezlerinde üretilen ve biyolojik olarak birçok etkisi bulunan bir maddedir. Arı zehiri çok karmaşık bir kimyasal yapıya sahiptir. Ana bileşenleri çeşitli enzimler, proteinler ve peptitlerden oluşur. Apiterapinin kökeni, insanlık medeniyetlerinin başlangıcı kadar eskidir ve 6000 yıldan uzun bir süre önce geriye uzanır. Bal ve diğer arı ürünlerinin İnsan tedavilerinde kullanımı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve iyileştirici özellikleri İncil ve Kur'an dâhil birçok dini metinde yer almaktadır. Arı zehiri tedavisi, artrit, romatoid artrit, multipl skleroz (MS), lupus, siyatik, bel ağrısı gibi çeşitli hastalıkları tedavi etmek için canlı arı sokmalarının veya enjekte edilebilir zehirin kullanılmasıdır. Günümüzde apiterapi yeniden önem kazanmış ve apiterapi merkezleri son yıllarda hızla yayılmaya başlamıştır. Hazırlanan bu derleme makale kapsamında; batı ülkelerinde arı zehrinin geçmişten günümüze insan sağlığına ilişkin kullanımına yönelik bazı özet bilgilerin kronolojik olarak verilmesi amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |