Bir
sanat aracı olarak camın kullanımı geç gelişen bir durumdur. Yirminci yüzyılın
ortalarında camın bir sanat aracı olması için adımlar atılmış olsa da; hem üretim
teknikleri hem de üretim sürecinin zorluğu nedeniyle bu yavaş işleyen bir süreç
olmuştur. Cam heykellerin sanat alanında kendine yer edinmesiyle birlikte,
mekânla kurduğu ilişki, klasik heykellerden farklı olmuştur. Şöyle ki; camın
geçirgenliği, ışığın heykel üzerindeki etkisini içinde barındırdığından,
okunması da diğer heykellerde farklı olacaktır. Geçirgenlik ve ışığın form
içinde yarattığı bu etkilere, bir de katmanlar halinde kullanılan camın ışığı
kırma etkisi eklendiğinde, mekânla bir bütün haline gelen büyük ışık formları
ortaya çıkmıştır. Camı katmanlar halinde kullanarak heykeller üreten sanatçılar
arasında seçilen örnekler incelenmiş ve bu örneklerin ışığın kırılması, iki
boyutun üç boyuta dönüştürülmesi, mekândaki etkisi, form ve estetik yaklaşımlar
bağlamında değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 1 |