Osmanlı Devleti’nde vefat eden veya azledilen askeri zümreye mensup kimseler ile hak edecek sayıda veya nitelikte mirasçısı bulunmayanların arkalarında bıraktık- ları mallar devletin de müdahil olduğu müsadere ve muhallefât denilen bir sürecin başlamasını sağlardı. Böylece mirasçıların, alacaklıların, mezata çıkacak eşyalara talip olanların ve devletin bir muhasebesi söz konusu idi. Bu muhasebenin yazılı bir vesika halini alarak rakamlar, eşyalar ve kişilerle olan ilişkisi onun sosyal tarih açısından in- celenmesini sağlamaktadır. Bu çalışmada eski bir kalemiye mensubu olan Süleyman Fehim Efendi’nin terekesi vasıtasıyla elde edilen bilgilerden kişiliği ve kimliği hakkında izlenimler elde edilmiştir. Sır kâtipliği vazifesinden müderrisliğe oradan kadılığa uza- nan hayat hikâyesinde Osmanlı Devleti’ndeki sosyal hareketliliğe sır kâtiplerinin nez- dinde bakılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışmanın öznesi olan Süleyman Fehim Efendi’yi yaşadığı toplumun bir parçası yapan unsurlara ve onun hayatına dokunan kurum ve kişilere de değinilmektedir. Çalışma içinde çeşitli sorularla onun hayallerinin ne olabileceği ile imkân ve ihtimalleri üzerinde durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |