Tango
Arjantin’de ortaya çıkan, Avrupa’da benimsenen bu vasıtayla tüm dünyaya yayılan
ve Türkiye’yi de etkileyen bir dans ve müzik türüdür. Tangonun yaygınlaşmasında
en büyük etken müzisyen ve dansçıların Avrupa’yı ziyaret etmesi, kayıt ve ses teknolojisinin
ortaya çıkması gibi etkenler olduğu görülmektedir. Tango içinde dans, müzik,
edebiyat gibi birçok öğeyi içinde barındırmaktadır. Bu vesileyle farklı
kültürlerden etkilenerek gelişimini sürdürmüş, sosyal, kültürel ve toplumsal
öğelerin birbirini tamamlamasıyla tango, uluslararası bir üne kavuşmuştur. Hemen
hemen her toplum kendi tango stilini yaratmıştır. Bu yüzden tango literatüründe
Fransız tangosu, Arjantin tangosu, İtalyan Tangosu, Türk tangosu gibi stiller
ortaya çıkmıştır.
Türkiye’ye
tango 1900’lü yılların başında öncelikle yabancı melodilere Türkçe sözler
yazılarak aranjman çalışmalarıyla
gelmiş, daha sonra Fehmi Ege, Necip Celal Andel ve Necdet Koyutürk gibi
bestecilerin yazmış oldukları eserler ile Türk Tango müziği geleneği oluşmuştur.
Tango ile ilgili çok sayıda tarihsel
çalışmalara rastlansa da Türkiye’de yapılan tango müziği çalışmalarıyla ilgili
çalışmalar sınırlı sayıda olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Türkiye’de önemli
bir yere sahip olan tango müziğine ilişkin bir durum değerlendirmesi yapmak
amaçlanmıştır.
Bu çalışmada
literatür taranarak nitel araştırmalardan betimsel araştırma yöntemi
kullanılmıştır. Makalede tango müziği tarihsel bir çerçevede ele alınmış,
tangonun ve müziğinin ortaya çıkışı, uluslararası bir üne kavuşması, tango
müziğinde çığır açan Astor Piazzolla’nın önemi, tango müziğinin Türkiye’deki
etkilerine ve özelliklerine değinilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Bilginin ışığında aydınlanmak dileğiyle....
ODÜSOBİAD