Sınırlandırılmamış, hak ve yetkileri önceden belirlenmemiş bir devletin
varlığı bireylerin özgürlüğü açısından oldukça önemli bir tehdit
oluşturmaktadır. Çünkü, kanunla sınırları çizilmemiş her gücün sonucunda
keyfilik kavramı ortaya çıkmakta, baskı veya zora dayanarak istenilen her şeyin
yapılması sağlanmaktadır. Bu nedenle, Friedrich August von Hayek devletin
sınırsız güç ve yetkilere sahip olmasından ziyade, çerçevesi kanunlarla
belirlenmiş bir otoritenin olması gerektiği düşüncesini savunmaktadır. Bu çalışmanın
amacı, liberal düşünür Friedrich August von Hayek’in sınırlı iktidar-sınırlı
devlet anlayışından hareketle; devletin sahip olduğu yetkiyi hangi durumlarda (piyasa
ekonomisinde, hizmetlerin sunulmasında ve özgürlüklerin korunmasında) ve ne şekilde
kullanabileceğine dair düşüncelerini ortaya koymaktır.
An unrestricted state whose rights and powers have not been determined
beforehand is a very important threat to the freedom of the individual.
Because, as a result of every power whose borders are not drawn to the law, the
concept of arbitrariness emerges, and it is possible to do everything that is
desired based on oppression or force. Therefore, Friedrich August von Hayek
argue that the state should have an authority limited by laws, rather than
having unlimited power and authority. The aim of this work was to move from the
liberal thinker Friedrich August von Hayek's limited power-limited the state
understanding; reveal the thoughts of the about in which situations (market
economy, presentation of service and protection of freedom) the state has authority
and how it can be used.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 14 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 13 Sayı: 2 |