Türk dış politikası, AK Parti dönemiyle birlikte yumuşak güç ve kamu diplomasisi aracılığıyla daha işlevsel hale gelmiş olsa da özellikle Arap Baharı sonrasında yaşanan pek çok sorun sert güç kullanılarak çözülmüştür. Ancak Filistin meselesinin çözümünde, yumuşak güç öncelikli olarak kullanılmaya devam edilmektedir. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırganlığı, Filistin meselesinin çözümsüzlüğü halinde Türkiye için büyüyen bir tehdit oluşturduğunun göstergesi olarak değerlendirilmektedir. AK Parti, ülkenin güneyinde (Irak, Suriye, Libya ve Akdeniz’de) ve doğusunda (Azerbaycan’da) karşılaştığı tıkanıklıkları sert güç kullanarak aşabilmişken, Filistin meselesinde bu yolu tercih etmekten kaçınmaktadır. Bu durum, AK Parti’nin dış politikadaki milliyetçilik anlayışını sorgulamayı gerektirmektedir. Yapılan doküman incelemesi ve literatürdeki yeni kaynaklardan faydalanılarak, AK Parti’nin Filistin meselesindeki sert güce yaklaşmama gerekçeleri ve Filistin’e yönelik milliyetçilik anlayışı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, AK Parti’nin Filistin meselesinde pragmatist bir yaklaşım sergileyerek teritoryal milliyetçiliği öncelediği ve diplomasi ile yardımlar aracılığıyla muhafazakâr milliyetçilik anlayışını uygulamaya çalıştığı tespit edilmiştir.
Turkish foreign policy, particularly during the AK Party period, has become more functional through the use of soft power and public diplomacy. However, especially after the Arab Spring, many problems have been resolved through the application of hard power. Despite this, soft power continues to be prioritized in addressing the Palestinian issue. Israel's aggression towards Lebanon is seen as a sign of the growing threat to Turkey in the case of the unresolved Palestinian issue. While the AK Party has been able to overcome obstacles in the south of the country (Iraq, Syria, Libya, and the Mediterranean) and the east (Azerbaijan) through the use of hard power, it refrains from employing this approach in the Palestinian issue. This situation calls into question the AK Party's nationalist approach in foreign policy. By conducting document analysis and utilizing new sources in the literature, the reasons behind the AK Party's reluctance to employ hard power in the Palestinian issue and its approach to nationalism concerning Palestine have been evaluated. As a result, it has been concluded that the AK Party adopts a pragmatic approach to the Palestinian issue, prioritizing territorial nationalism, while attempting to apply conservative nationalism through diplomacy and aid.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Bölgesel Çalışmalar |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 25 Eylül 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 18 Sayı: 4 |