BibTex RIS Kaynak Göster

DORİK FRİZDEN BİR DETAY: TRİGLİF KULAKLARI

Yıl 2014, Sayı: 22, 143 - 188, 01.05.2014

Öz

Dorik frizde trigliflerin her iki kenarını sınırlandıran yarım gliflerin üst bitimine işlenen küçük bezekler “kulak” olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada Anadolu
ve yakın çevresinde yer alan, farklı dönemlere ait toplam 66 adet triglif kulağı
değerlendirilmiş ve bunlar biçimlerine göre 7 gruba ayrılmıştır. Elde edilen veriler,
triglif kulaklarını tek bir başlık altında toplayarak bir stil gelişimi beklentisi içinde
olmaktan ziyade, farklı tipte şekillendirilen bu örnekleri gruplara ayırarak, her bir
grubu da kendi içinde değerlendirmek gerektiği sonucunu doğurmuştur.
Anadolu dor mimarisinde Labraunda Andron B ile başlayan triglif kulağı geleneği kısa sürede yaygınlaşmıştır. İlk örneklerde yarım gliflerin üst kısmına oval
bir delik açılmasıyla oluşturulan kapalı triglif kulakları, Tip TK1 grubunda değerlendirilmiştir. M.Ö. 4. yy’ın 2. yarısında ortaya çıkan Tip TK2’de, kulak kepçesi
damla biçimli çalışılmaya başlanmış, önceki örneklerin aksine kulak kepçesinin alt
ucu sivri işlenmiş ve bu bölüm ile triglif yüzeyi arasında açıklık bırakılmıştır. M.Ö.
4. yy sonunda ise kulak kepçesinin alt ucu kalınlaştırılmış, böylece Tip TK3 grubunda değerlendirilen yeni bir stil ortaya çıkmıştır. Tip TK1, M.Ö. 4. yy’dan sonra
sadece birkaç yapıda çalışılmış iken, Tip TK2 ile Tip TK3 Augustus Dönemi’ne
kadar kullanılmaya devam etmiştir.
Tip TK4 grubunu oluşturan ters L biçimli triglif kulakları M.Ö. 2. yy’da sadece üç dorik yapıda tespit edilmiştir. D biçimli kulak kepçesine sahip Tip TK5 ile
bilinen kulak biçimlerinden farklı olarak, kabartma şeklinde yapılan konik biçimli
bezeklerden oluşan Tip TK6, Erken İmparatorluk Dönemi yapılarında uygulanan
formlardır. Tip TK7 grubunda değerlendirilen ters S biçimli triglif kulakları ise
M.Ö. 3. yy’da Batı Anadolu ve adalarda sadece üç dorik yapıda çalışılmış, aynı
yüzyılda da kullanımı sona ermiştir.
Anadolu’da ilk olarak M.Ö. 377-353 yıllarına tarihlenen Labraunda Andron
B’de görülen triglif kulakları, Kıta Yunanistan’da ancak M.Ö. 4. yy’ın 3. çeyreğinden itibaren bezeme unsuruna dönüşmüştür. Anadolu dor mimarisinde yedi farklı
tipte uygulanan, boyutları ve ayrıntılı çalışmalarıyla tamamen bezeme unsuru olarak düşünüldüğü aşikar olan triglif kulakları, zengin bezeme unsurlarının yer aldığı
ion mimarisinin estetiğine aşina olan Anadolulu mimarlar tarafından, oldukça sade
görünüme sahip olan dorik frize biraz olsun hareket kazandırma düşüncesi ile
geliştirilmiş olmalıdır

A Detail of the Doric Friese: Triglyph Ears

Yıl 2014, Sayı: 22, 143 - 188, 01.05.2014

Öz

In the Doric frieze, the small ornamental patterns engraved close to the upper
ends of the half triglyphs, bordering the triglyphs are defined as “ears”. In this
study, 66 different triglyph ears from Anatolia and the immediate vicinity are evaluated, and those are separated into 7 groups according to their shapes. Based on
the data gathered in this study, we determined that the different types of triglyphs
should be grouped separately, and each group should be studied independently
without anticipation of a linear stylistic development.
In Anatolian Doric architecture, our first evidence for the the triglyph ear comes
from Labraunda Andron B, shortly after which the decorative motif became widespread. The first examples of the closed triglyph ears, made by opening an oval
hole on top of the half glyphs, are classified as Type TK1. In the 2nd half of the
4th century BC, the auricle (or pinna) was carved in the shape of a teardrop. Unlike
earlier examples, the lower part of the auricle was pointed, and there was a gap left
between this part and the surface of the triglyph (Type TK2). At the end the 4th century BC, the lower part of the auricle became thicker, and with this a new form classified as Type TK3. Even though Type TK1 was used on a few buildings after 4th
century BC, Types TK2 and TK3 continued to be in use until the Augustan period.
The reverse L-shaped triglyph ears classified as Type TK4, are found in only 3
Doric buildings in the 2nd century BC. The D-shaped auricle (Type TK5) and the
high relief conical form ornaments (Type TK6) are used on the structures of the
early Imperial period. During the 3rd century BC, the reverse S-shaped triglyph
ears (Type TK7), were used in 3 buildings in western Anatolia and the East Greek
islands, and went out of use by the end of the century. The triglyph ears first seen in Labraunda Andron B dated to 377-353 BC, were
used as decorative elements in mainland Greece around the 3rd quarter of the
4th century BC. In Anatolian Doric architecture the triglyph ears are classified in
seven different types, and they are considered to be decorative elements given their
dimensions and detailed work. They were likely invented by Anatolian architects,
accustomed to the more decorative style of Ionic architecture, and introduced to
the plain Doric frieze

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Araştırma Makalesi
Yazarlar

Zeliha Gider Büyüközer Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 1 Mayıs 2014
Yayımlandığı Sayı Yıl 2014 Sayı: 22

Kaynak Göster

APA Gider Büyüközer, Z. (2014). DORİK FRİZDEN BİR DETAY: TRİGLİF KULAKLARI. OLBA(22), 143-188.