J.-P. Sartre adı bize, ister istemez varoluşçuluk akımını hatırlatır. Ancak, 20. yüzyılda, özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa’da çok yaygın olan bu felsefe akımının köklerine, felsefede, İlkçağdan itibaren rastlamak mümkündür. Fransızcada “ exister" (ortaya çıkmak) fiilinden türetilmiş olan existensialisme, yani varoluşçuluk, bir başka anlatımla, insan konusu, felsefede ciddi olarak ilk defa, aşağı yukarı Sokrates tarafından ele alınmıştır.Fransızcada “ exister" (ortaya çıkmak) fiilinden türetilmiş olan existensialisme, yani varoluşçuluk, bir başka anlatımla, insan konusu, felsefede ciddi olarak ilk defa, aşağı yukarı Sokrates tarafından ele alınmıştır. Sonraki dönemlerde de değişik filozoflar, insan problemi üzerinde ısrarla durdular. Fakat, Klasik Felsefe Tarihinde, Varoluşçuluğun ilk kurucusu olarak DanimarkalI düşünür Sören KIERKEGAARD (1813-1855) kabul edilir. Esas görevi papazlık olan Kierkegaard'ın bütün ömrü Kopenhag’da geçmiştir. İilginç olanı şudur ki, bu din adamının küçük bir gö
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | İçindekiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1987 Cilt: 2 Sayı: 1 |