Edebiyatın gayesinin ne olduğu, mâhiyetinin ne olduğundan çok zihinleri meşgul etmiş ve üzerinde düşünülmüş bir mevzudur. Evren, dünya, insan hayâtı iç içe kurulmuş muazzam sistemlerdir. Ufuktan büyüğe doğru her sistemin bir biri içerisinde vazgeçilmez bir yeri, bir fonksiyonu vardır, İnsan, insanlık hayâtını devam ettirebilmek, geliştirip tekâmül ettirebilmek için pek çok müesseseye ihtiyaç hissetmiş, pek çok müessese yaratmıştır. Bunlardan birisi de debiyattır. İnsamn fikri dünyasının gelişmesi ile birlikte ortaya çıkan bu müessese insanlık tarihi boyunca varlığım sürdürüp bugüne kadar geldiğine göre, edebiyatın da insan hayatında çok önemli bir yeri, fonksiyonu, vazifesi vardır. İnsan hayâtının ihtiyaçları gereği ortaya çıkan hiç bir müessese yok olmaz. İhtiyaçlar nisbetinde gelişir, muhtelif dallara ayrılır, yeni biçimler kazanır. Son zamanlarda yok olmaya yüz tutuyor, artık İtibar görmüyor, eskisi kadar mükemmel eserler meydana getirilmiyor ve eskisi kadar okunmuyor zannedilen edebi eserlerin, edebiyatın da böyle telâkki edilmesine sebep onun çağlar boyu üzerine aldığı vazifeyi tekniğin de gelişmesiyle yeni san'at dalları ile paylaşıyor olmasıdır. Edebiyat artık vazifesini yeni yeni şekillerle de ifâ etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | İçindekiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1990 Cilt: 5 Sayı: 1 |