Batılı anlamdaki Türk romanı, Tanzimat'tan beri süregelen gelişme ve olgunlaşma sürecinin en önemli ve verimli safhalarından birini, hiç şüphesiz, Servet-i Fünûn (1896-1901) dönemiyle idrak etmiştir. Bu dönem nesrinin rehberi durumunda olan Halit Ziya Uşaklıgil (1868-1945), romanlarının teknik sağlamlığı şahısların tahlil ve tasvirde gösterdiği büyük başarı, yarattığı canlı ve sağlam roman diliyle Türk romanına tamamıyla batılı bir seviye ve karakter kazandırmıştır. Kuvvetli üslûbu ve üstün sanat gücü ile dönemin diğer romancılarını bir hayli etkilemiş ve onları yönlendirmiş de olan Halit Ziya'dan hemen sonra, dönemin ikinci mühim romancısı ise, aslen Kütahyalı bir ailenin çocuğu olan ve 1291 (1875) tarihinde İstanbul'da doğmuş bulunan Mehmet Rauf'tur. Asıl mesleği deniz subaylığı olan, fakat okuyup yazmaya karşı ilgisi daha okul sıralarında iken başlayan Mehmet Rauf, ilk yazılarını Halit Ziya'nın aracılığı ile İzmir'deki Hizmet gazetesinde yayımlamış, daha sonra da İ s t a n b u l ' d a k i Mekteb dergisinde yazmaya başlamıştır. 1896 yılında bir grup arkadaşı ile birlikte Servet-i Fünûn topluluğuna dahil olan Mehmet Rauf'un ası! Şöhretli yılları bu tarihten itibaren başlar ve hele edebiyatımızın ilk önemli psikolojik romanı olarak kabul edilen Eylül'ün 1900 yılında Servet-i Fünûn dergisinde tefrika edilmesinden sonra büsbütün artar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | İçindekiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1994 Cilt: 9 |