Günümüzde Türkiye hızlı bir iç göç ve şehirleşme süreci içindedir. Hiç kuşkusuz nüfus hareketleri bir ülkenin iç dinamizmini gösteren önemli unsurlardan birisidir. Fakat ülkemizde özellikle 1950'li yıllardan itibaren giderek artan oranda görülen bu hareketler sonucu bir yandan kırsal alanlar boşalmakta, diğer yandan da şehir ve şehirli nüfus miktarı beklenen ve
plânlananlardan daha hızlı artmaktadır. Böylece hem kırsal alanların sahip oldukları potansiyeller değerlendirilememekte, hem de kentlerimizde halledilmesi güç altyapı ve istihdam problemleri ile karşı karşıya kalınmaktadır.
Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını derinden etkileyen bu meselenin çözülebilmesi veya en azından bir miktar hafifletilebilmesi için devlet çeşitli tedbirler
almak durumundadır. İşte bunlardan birisi de nüfusu kırsal kesimde tutmak ve şehirlere göçü azaltmak için ileri sürülen "Kırsal Sanayi" projeleridir.
Makalenin amacı, Türkiye'nin zaten kıt olan finans kaynaklarının 'kırsal sanayi kuruyoruz' diye çeşitli teşvik ve krediler yolu ile sonu hüsranla bitecek, içi boş ölü yatırımlara dönüşmemesi için geçmişte yaşanan gelişmeleri kısaca hatırlatmak, aksayan yönleri göstermek ve gelecekle ilgili plân ve projelerin sağlam temeller üzerinde kurulmasına yardımcı olmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | İçindekiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1993 Cilt: 8 Sayı: 1 |