The Holy Qur'ān has been revealed in Arabic, the
language used in the community in which the Prophet lived who was charged by
God to convey and explain. Although the Qur'ān encapsulates all Arabic dialects
it was mostly revealed with the Quraysh dialect, which has been the most
accurate of them. Like every language, Arabic has its own grammatical rules.
Before the revelation of the Qur'ān, the nahiv principles known by the Arabs
and have been forgotten later because there was no need to use them. Shortly
after the revelation of the Qur'ān, the grammatical rules that have been
forgotten were re-discovered and Arabic syntax was created because of the fact
that it should be protected from false readings (lahn). The philologists, as in
the establishment of this science, in the elaboration of its rules have
benefited greatly from the Qur'ān and its different readings. In this study, we
aim at analyzing the effect of pronunciation differences in the reading of some
Qur'ānic verses on the establishment of some nahiv principles, verification of rules, rejection of some of them, enrichment of some
rules through diversification and the emergence of new approaches.
Kur’ân-ı Kerim, Allah Teala tarafından tebliğ ve
tebyin edilmek üzere görevlendirilen Hz. Peygamber’in yaşadığı toplumun sahip
olduğu Arap diliyle indirilmiştir. Kur’ân Arap dili lehçelerinin tamamını
kapsamakla birlikte, daha ziyade Arapların en fasihi olan Kureyş lehçesiyle
nazil olmuştur. Yaşayan her dil gibi Arap dilinin de kendine özgü gramer kuralları
vardır. Araplar tarafından Kur’an’ın nüzûlünden önce bilinen nahiv kaideleri
kullanımına ihtiyaç duyulmadığı için zamanla unutulmuştur. Unutulan bu kurallar
Kur’ân-ı Kerim’in nüzulünden sonra kısa dönemde onu hatalı okuyuşlardan (lahn)
koruma zarureti sebebiyle tekrar ortaya çıkarılmış ve bu sayede nahiv ilmi
kurulmuştur. Dilciler nahiv ilminin kurulmasında olduğu gibi kaidelerinin
detaylandırılmasında da Kur’ân-ı Kerim ve onun kıraatlerinden oldukça
faydalanmışlardır. Bu çalışmada Kur’ân-ı Kerim’in farklı kıraatlerinin, bazı
nahiv kaidelerinin konulmasına, tespit edilen kuralların teyit edilmesine, bir
kısmının reddedilmesine, bazı i’râb kurallarının çeşitlendirilmek suretiyle
zenginlik kazanmasına, birtakım yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına olan etki
ve katkıları incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |