Eşꜥariyye kelâmının İslâm düşünce tarihine hediye ettiği en önemli ilim adamlarından biri olan, mezhebi içerisinde el-Üstad lakabıyla anılan Ebû İshâk el-İsferâyînî, bu konumuna rağmen, bazı meselelerde diğer itikadî fırkaların görüşlerine yakın durmuş yahut bu şekildeki bir ithamın muhatabı olmuştur. Bunların içerisinde herhalde en meşhuru ise kerameti inkâr ettiğine yönelik iddialar olmuştur. Mensubu bulunduğu mezhebin kimi müellifleri tarafından da savunulan bu düşünceye karşı çıkanlar eksik olmamışsa da o, adeta Ehl-i sünnet içerisinde kerameti inkâr ile özdeşleştirilen bir şahsiyet haline dönüştürülmüştür. Konuyla ilgili görüş beyan ettiği çalışmalarının günümüze ulaşmamasından dolayı, ona bu anlayışı isnat eden yahut meseleyi daha farklı şekilde ortaya koyan eserlere müracaat zorunlu hale gelmiştir. Söz konusu eserlerin bir kısmının doğrudan onun teliflerinden kimi pasajlar aktarması, meseleyi nispeten açıklığa kavuşturmuştur. Ancak ilgili ifadeler farklı yorumlanmaya müsait oldukları için bütün tartışmaları bitirmek mümkün olmamıştır. Nitekim kimileri onun kerameti mutlak şekilde reddettiğini, kimileri sadece tahsis ettiğini savunmuştur. Belli ki bu fikir ayrılıkları her zaman devam edecektir.
Abū Isḥāq al-Isfarāyīnī, one of the most important scholars gifted by the Ashʿariyya theology to the history of Islamic thought and nicknamed al-Ustad within his sect, despite this position, stood close to the views of other theological schools on some issues or was the addressee of such an accusation. Probably the most famous of these has been the allegations that he denied the karāmah. Although some of the authors of the sect to which he belonged also defended this idea, he was transformed into a person who was identified with the denial of the karāmah within the Ahl al-Sunnah. Since his works in which he expressed his opinion on the subject have not survived to the present day, it has become necessary to refer to works that attribute this understanding to him or that present the issue in a different way. The fact that some of these works directly quote passages from his writings has clarified the issue to some extent. However, it was not possible to conclude all the discussions as the relevant expressions are open to different interpretations. Indeed, some have argued that he rejected it in absolute terms, while others have argued that he only allocated it. Obviously, these differences of opinion will always persist.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 55 |