Öz
Üreteropelvik bileşke darlığı (ÜPBD), idrarın renal pelvisden üretere yetersiz transportununa neden olur. Laparoskopik piyeloplasti (LP), üreteropelvik bileşke darlığı (ÜPBD) olan hastalarda teknolojik gelişmelerle birlikte artan bir sıklıkta cerrahi yöntem olarak tercih edilmektedir. Bu çalışmada ÜPBD nedeniyle LP yapılan olguların tedavi öncesi klinik, radyolojik ve sintigrafik bulgularının, tedavi sonrası erken ve geç dönemdeki seyrinin karşılaştırarak sonuçların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmaya, Ocak 2010-Mayıs 2016 tarihleri arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’nda ÜPBD nedeniyle LP uygulanan 68 olgu dahil edildi. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada olguların demografik özellikleri, klinik bulguları, intraoperatif özellikleri ve preoperatif ve postoperatif klinik, radyolojik ve sintigrafik incelemelerinin takipleriyle ilgili veriler değerlendirildi. ÜPBD nedeniyle 68 hastaya(51 erkek, 17 kız) LP yapıldı. Çalışmaya dahil edilen hastaların, 24’ü antenatal hidronefroz, 46’sı karın ağrısı, hematüri ve idrar yolu enfeksiyonu (İYE) bulguları sonrasında yapılan tetkikler sonucunda ÜPBD tanısı aldı. Hastalar ameliyat öncesi USG ve DTPA-MAG3 görüntülemeleriyle takip edildi. Cerrahi esnasında hastaların 13’ünde (%19.1) aberan damar basısı, 4’ünde(%5.8) malrotasyon ve birinde (%1.4) polip saptandı. Hastaların 13’ünde (%19.1) transmezokolik LP, 55’inde(%80.8) retrokolik LP uygulandı; 33 hastada laparoskopi yardımlı ekstrakorporeal piyeloplasti yapıldı. Hastalar postoperatif dönemde 1,3,6. ay ve 1. yılda USG ve 6. Ayda DTPA-MAG3 görüntülemeleriyle takip edildi. Postoperatif USG takiplerinde hidronefrozun gerilediği (p<0.001), parankim kalınlığının arttığı (p<0.001), kalisiyel dilatasyonun azaldığı (p<0.001) gözlendi. Sintigrafide, postoperatif dönemde böbrek fonksiyonlarının istatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte (p>0.05) arttığı ve aktivite yarılanma sürelerinin azaldığı (p>0.05) gözlendi. LP deneyimli kliniklerde uygun endikasyonlar ile yapıldığında başarılı sonuçları olan bir cerrahi tedavi yöntemidir.