Amaç: Sezaryan oranlarının Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerdiği %15 düzeyine düşürülebilmesi için başta
Sağlık Bakanlığı olmak üzere Türk Jinekoloji ve Obstetri Derneği (TJOD) gibi sivil toplum örgütleri yoğun çaba
harcamaktadır. Bu uygulamaların ilimizde, doğum sayısı çok yüksek olan ikinci basamak sağlık kuruluşundaki
etkilerini araştırmayı amaçladık.
Gereç ve yöntem: Çalışma Manisa-Merkez Efendi Devlet Hastanesinde (eski adıyla Manisa Doğumevi) 2007-
2012 yılları arasında yapılan doğumları kapsamaktadır. Araştırma iki dönem olarak yapıldı; Grup-1; 2007-2008-
2009 yılları, Grup-2; 2010-2011-2012 yıllarını içermektedir. Bu dönemlerde olan doğum sayıları ve sezeryan
değerlendirmeye alındı. İstatiksel analiz için X² testi kullanıldı. p<0.05 değeri anlamlı olarak kabul edildi.
Bulgular: Grup-1 deki sezeryan sayılarının toplam doğum sayılarına oranı (5962/13508) %44.1 iken, Grup-2 de
bu oran (4656/11175) %41.6 olarak saptandı. Grup-2 deki düşüş istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.001). Primer
sezeryan oranları (geçirilmiş uterin skarlar dışı) oranları Grup-1 de %68 iken Grup-2 de %51 olarak bulundu.
Primer sezeryan / toplam doğum sayısı oranı Grup-1 de %30 iken, Grup-2 de %21.3 olarak tespit edildi. Bu
oranda en belirgin düşüş 2012’de idi, %13 olarak tepit edildi.
Sonuç: Bu veriler ışığında, TJOD un da desteği ile Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen uygulalamaların süreç
içinde sezeryan operasyon oranlarında ve özellikle primer sezeryan operasyon oranlarında anlamlı azalmaya
neden olduğu saptanmıştır. Sağlık politikaları, ikinci basamak sağlık kuruluşlarında görevli kadın hastalıkları ve
doğum uzmanlarının sezeryan kararı almalarında etkili olmaktadır.
Purpose: The Ministry of Health and the Turkish Obstetrics and Gynaecology Association have been working
hard to lower the rate of caesarean sections to %15 as recommended by the World Health Organization (WHO).
In order to reach this target, the Ministry of Health introduced new policies. The aim of this research was to
evaluate the effects of these policies on secondary health institutions with high birth rates in our region.
Materials and methods: Our research included hospital records of deliveries made between 2007 and 2012
in Manisa Merkez Efendi State Hospital (formerly; Manisa Doğumevi). The research was carried out in two
periods; Group-1 included 2007-2008-2009 years and Group-2 included 2010-2011-2012 years. The number
of births and caesarean sections were evaluated during this period. X ² test was used for the statistical analysis
and p value of <0.05 was considered significant.
Results: The ratio of number of caesarean section / number of total births (5962/13508) was 44.1% in Group-1,
while the ratio (4656/11175) was 41.6% in Group-2.The decrease was statistically significant in Group-2 (p
<0.001). Primary caesarean section rates (excluding previous uterine scar) was 68% in Group 1, and 51% in
group 2.The ratio of primary caesarean section / total number of birth rate was 30% in Group- 1, while in Group-2
it was 21.3%. The most significant decrease of this ratio was in 2012 and it was 13%.
Conclusion:Based on these data, it was observed that policies carried out by the Ministry of Health with
the support of the TJOD decreased the rates of caesarean sections, especially primary caesarean rates
significantly. In conclusion, health policies are effective on decision making of caesarean sections by obstetrics
and gynaecologists working at secondary health institutions.
Diğer ID | JA53MN53SG |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 2 |