Purpose: This study aimed to evaluate the impact of two different induction therapies-Basiliximab and ATG-Fresenius (ATG-F)-on early outcomes and the development of delayed graft function (DGF) in kidney transplant recipients from living or deceased donors at a single center.
Matherials and methods: A total of 33 patients over 18 years old who underwent kidney transplantation at a single center between February 2022 and February 2025 were analyzed. Body mass index (BMI), demographic data, transplant characteristics, and complications were recorded. DGF was defined as requiring dialysis within the first seven postoperative days. Statistical analyses were performed using the t-test or Mann-Whitney U test for continuous variables and the Chi-square test for categorical variables, with p<0.05 considered significant.
Results: The mean age of recipients was 39.8±11.9 years; there were 10 females and 23 males. The mean BMI was 24.5±3 kg/m². Sixteen patients (14/16 Basiliximab) received living-donor kidneys, while 17 (17/17 ATG-F) received deceased-donor kidneys. Cold ischemia time was 1.1±0.2 hours for living-donor grafts versus 11.6±2.0 hours for deceased donors (p=0.001). Similarly, Pre-transplant dialysis duration was significantly longer in deceased-donor recipients (2.5±2.6 vs. 9.4±4.8 years, p=0.001). Overall, 30.3% (10/33) of patients developed DGF, predominantly in those with longer ischemia and dialysis times.
Conclusion: In deceased-donor kidney transplant recipients, prolonged cold ischemia and pre-transplant dialysis duration increase the incidence of DGF. The use of ATG-F in patients with high immunologic risk appears to be beneficial and is consistent with the existing literature. However, the limited sample size makes it difficult to clarify the impact of induction therapy on DGF; therefore, larger prospective studies are needed.
Amaç: Bu çalışma, tek merkezde canlı veya kadavradan böbrek nakli yapılan hastalarda iki farklı indüksiyon tedavisinin-Basiliksimab ve ATG-Fresenius (ATG-F)-erken dönem sonuçları ve gecikmiş greft fonksiyonu (DGF) gelişimi üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve yöntem: Şubat 2022 ile Şubat 2025 tarihleri arasında, tek bir merkezde böbrek nakli yapılan 18 yaş üzeri toplam 33 hasta retrospektif olarak incelendi. Vücut kitle indeksi (VKİ), demografik veriler, nakil özellikleri ve komplikasyonlar kaydedildi. DGF, transplantasyonu takiben ilk yedi gün içinde diyalize ihtiyaç duyulması şeklinde tanımlandı. Sürekli değişkenler için normal dağılıma göre t-testi veya Mann-Whitney U testi, kategorik değişkenler için ise Ki-kare testi kullanıldı. p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 39,8±11,9 yıl olup; 10’u kadın, 23’ü erkekti. Ortalama VKİ 24,5±3 kg/m² idi. Canlı verici grubundaki 16 hastanın 14’üne Basiliksimab, kadaverik gruptaki 17 hastanın tamamına ATG-F uygulanmıştır. Soğuk iskemi süresi, canlı vericili greftlerde 1,1±0,2 saat; kadavradan alınan greftlerde ise 11,6±2,0 saat olarak bulunmuştur (p=0,001). Benzer şekilde, transplantasyon öncesi diyaliz süresi de kadavra verici alıcılarında anlamlı derecede daha uzundu (2,5±2,6 yıla karşı 9,4±4,8 yıl; p=0,001).
Genel olarak hastaların %30,3’ünde (10/33) DGF gelişmiş olup, bu hastalarda iskemi ve diyaliz süreleri anlamlı derecede daha uzundu.
Sonuç: Kadavradan böbrek nakli yapılan hastalarda uzamış soğuk iskemi ve transplantasyon öncesi diyaliz süresi, DGF gelişme insidansını artırmaktadır. Yüksek immünolojik riske sahip hastalarda ATG-F kullanımının faydalı olabileceği mevcut literatür ile uyumludur. Ancak, sınırlı hasta sayısı, indüksiyon tedavisinin DGF üzerindeki etkisini netleştirmeyi güçleştirmektedir; bu nedenle daha geniş prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 26 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 18 Sayı: 2 |