Throughout various communities and cultures across different historical periods, the vulture has been regarded as both a predatory and sacred bird. Early evidence related to this bird of prey—often associated with negative connotations in human thought and religious beliefs—dates back to the prehistoric period. Archaeological excavations across the Ancient Near East have uncovered feathers, bones, wings, and claws, suggesting that vultures were symbolically used in religious rituals. Moreover, artifacts depicting vultures indicate their connection to death and the afterlife.
In this context, vultures, which characteristically feed on the carcasses of domestic and wild animals, were believed to serve as natural purifiers, symbolizing death and rebirth. Artistic representations from prehistoric Mesopotamia reveal that this symbolic association persisted into historical periods. Notably, some battle scenes depict vultures feeding on fallen enemy soldiers, aligning with their natural role as scavengers. Indeed, vultures have consistently appeared in depictions of death, the afterlife, rebirth, and warfare since the prehistoric periods of Ancient Mesopotamia. Interestingly, their presence in death rituals is also observed in certain modern societies.
Tarihin farklı dönemlerinde yaşamış çeşitli topluluklarda ve kültürlerde akbaba hem yırtıcı hem de kutsal olarak kabul edilmiştir. Bu yüzden insan düşüncesinde ve dini inancında olumsuz anlamlar taşıyan bu yırtıcı kuş ile ilgili erken buluntular tarih öncesi döneme kadar uzanmaktadır. Özellikle Eski Yakın Doğu coğrafyasının farklı yerlerinde yürütülen arkeolojik kazılar neticesinde ele geçen tüy, kemik, kanat, pençe gibi veriler akbabanın simgesel açıdan dini ritüellerde kullanıldığına işaret etmektedir. Hatta bazı yerlerde ortaya çıkarılan tasvirli eserler akbabaların ölüm ve öteki dünyayla bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda karakteristik açıdan evcil ve yabani hayvan ölüleriyle beslenen akbabanın doğal arındırıcı olduğu, ölüm ve yeniden doğuşu simgelediğine inanılmıştır. Mezopotamya’nın Prehistorik Devirlerinde ortaya çıkan bu sembolik düşüncenin tarihi dönemlerde de devam ettiği tasvirli sanat eserlerinden anlaşılmaktadır. Hatta akbabanın doğal rolüyle bağlantılı olarak savaş sahnelerinde ölü düşman askerleriyle beslendiği betimler bulunmaktadır. Nitekim leş yiyici bir tür olan akbabanın Eski Mezopotamya’nın tarih öncesi dönemlerinden itibaren ölüm, öteki dünya, yeniden doğuş ve savaşın betimlendiği sahnelerde doğrudan yer aldığı görülmektedir. Öyle ki bu kuş türünün günümüzde bazı modern toplumların ölüm ritüellerinde de aktif olduğu gözlemlenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkaik Dönem Arkeolojisi, Eski Anadolu Tarihi, Eski Önasya Tarihi, Eski Yunan ve Roma Tarihi, Eskiçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 67 |