Today, Turkish Art Music (the literal translation of Türk Sanat Müziği) is liked by so many people and is absolutely a continuation of a music that established its owncharacter in the Ottoman period. An urban maqam music, it evolved in imperialfacilities. We cannot use the word “maqam/makam” for Turkish music that is preOttoman, but we can say that it was also a modal music. The Turkish maqam musicfrom the Ottoman period has a multicultural character. It was normal for the time sincethe Ottoman period was characterized by different nations, religions, beliefs, and waysof thinking. The orthodox Greeks, Armenians and Jews who lived inthe OttomanEmpire were also using this same musical language—“maqam/makam.”In this paper we have used oral history project interviews that were conductedduring 2008-2010 with musicians who performed maqam music between 1950-1990.Interviews conducted with 40 musicians revealed their frustration that people today arenot interested in maqam music nor concerned with continuing the tradition, do notcontribute to the respectability of the musical language, during the musical synthesis.Munir Nurettin Selçuk is the last hero of this urban maqam music tradition. Oursolution is to make this music live by respecting its authenticity as a part of the EastWest music synthesis
Maqam/Makam Cultural Identity Ottoman Turkish East-West Synthesis
HüseyinSaadettinArel'in"Ben Türk Müziği'nin gelecekteki haline "Ben Türk Müziği'nin gelecekteki haline meftunum." sözleri sıkça tekrarlansa da geleceğin hangi yolla inşa edileceği konusundaki görüşleri aynı sıklıkta tartışılmaz. Geleceğe yol almameftunum." sözleri sıkça tekrarlansa da geleceğin hangi yolla inşa edileceği kaybetmiştir, kimi unsurlar ise halen yaşamaya devam etmektedir. Öte yandan 300 yıldır süregiden batılılaşma ise batı müziğini ve onun özellikle tonal müzik dilini kültürümüzün oluşturanlarından biri haline getirmiştir. Sentez, değişim, dönüşüm bu sürecin doğal sonuçlarıdır ve kaçınılmazdır, o halde bilinçli yapılışı teşvik edilmelidir. Değişimin ne bir azalma ya da teslimiyete, diğer baskın kültürler içinde kaybolmaya ne de tepki olarak içe kapanmaya sebep olmaması ve karakterli bir kültürel gelişimin devamı için biricikliğini sağlayan ayrımların yapılmasında ve müzikal sentezlerde gözetilmesinde kültürümüzün geleceği açısından büyük fayda vardır. Bu çalışmada Türk Müziği sanatçısı 40 kişi ile 2008-2010 yıllarında tarafımızdan yapılmış olan sözlü tarih görüşmelerinin video-kayıtları deşifrelerinin bazılarından da (yaklaşık 1/3'ünden) yararlanılmıştır. Yapılan görüşmelerde sitemlerin özeti olarak toplumda makamsal müziği merak etme, sürdürme, saygınlaştırma, sentez yaparken gözetme gibi bir anlayış ve çabanın olmadığı düşüncesinin hâkim olduğu görülmüştür. Makamsal dilimizi ve üslubumuzu gözeten kimlikli bir doğu-batı sentezi yolu çözüm olarak önerilmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Perspektif, görüş ve yorum |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 |
Yazarlarımızın editöryal süreçlerin aksamaması için editöryal emaillere 3 gün içinde yanıt vermeleri gerekmektedir.