The world in which people open their eyes includes a sociability designed by others and without any gaps. A value-laden situation is encountered in every field, from dressing style to eating and drinking practices. Interpersonal life, as the world of cognitive and affective signification, gains continuity with the behavioral prescriptions it offers about how things should be done. From the very first moments, the individual is incorporated in a reflexive process in relation to daily interactions; it takes a value/evaluation approach in the socialization processes in which it inevitably takes place. His/her understanding of himself/herself is shaped by the acceptances and rejections s/he has received or is likely to receive, depending on an interpersonal basis. Along with the self-perception, the boundaries of life policy are determined. Self-worth increases and decreases in line with the approval in daily life; Identity is constructed in the interaction process with others. The construction activity develops in parallel with the learning process of daily life. The question of who we are is not independent of who we are known. In this framework, our study uses the theoretical perspective of the interactionist tradition and evaluates identity as a practice related to the way things are done through the dynamic dimension of socialization. Thus, the general context of this dynamic interpersonal building activity is shought to be explained.
İnsanın gözlerini açtığı dünya, başkaları tarafından tasarlanan ve herhangi bir boşluk bulundurmayan bir toplumsallık içermektedir. Giyim tarzından yeme içme pratiklerine kadar her alanda değer yüklü bir durumla karşılaşılmaktadır. Kişilerarası yaşam, bilişsel ve duyuşsal anlamlandırma dünyası olarak işlerin nasıl yapılması gerektiğine dair sunduğu davranışsal reçeteler ile devamlılık kazanmaktadır. İlk anlarından itibaren birey, gündelik etkileşimlerle ilişki içerisinde düşünümsel bir sürece dâhil olmakta; kaçınılmaz biçimde yer aldığı sosyalleşme süreçlerinde bir değer/değerlendirme yaklaşımı edinmektedir. Kendisine yönelik kavrayışı, aldığı veya alması muhtemel kabul ve retler üzerinden, kişilerarası bir zemine bağlı şekillenmekte; benlik algısıyla birlikte yaşam politikasının sınırları belirlenmektedir. Benlik değeri, gündelik hayattaki onanma doğrultusunda artıp azalmakta; kimlik, ötekilerle gerçekleşen etkileşim içerisinde inşa edilmektedir. Söz konusu inşa faaliyeti gündelik hayatın öğrenilme süreciyle paralel gelişmektedir. Kim olduğumuz, kim olarak bilindiğimizden bağımsız değildir. Bu çerçevede çalışmamız, etkileşimci geleneğin kuramsal perspektifini kullanmakta ve kimliği, sosyalizasyonun dinamik boyutu üzerinden işlerin yapılış biçimi ile ilgili bir pratik şeklinde değerlendirmektedir. Böylelikle kişilerarasındaki bu dinamik inşa faaliyetinin genel bağlamı betimlenmeye çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ocak 2022 |
Kabul Tarihi | 30 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 21 |