“Çeviriyaratım (Transcreation)” günümüzde çoğunlukla reklam ve ticari metin çevirileri ile edebiyat çevirileri bağlamında kullanılmakta olan bir terimdir. Çeviri kavramından ayrımı çeviri işletmeleri ve akademisyenlerce genellikle yaratıcılık üzerinden yapılmakta ve çeviriyaratım, “daha yaratıcı”, “daha özgür” (!) olarak betimlenirken “çeviri” kavramı kelimesi kelimesine dilsel bir eşdeğerlik güden bir süreç anlamında dar bir tanıma indirgenmektedir. Bu açıdan, çeviriyaratımın her tanımı çeviri algısına yönelik bir önerme içermektedir. Sektörün çeviriyaratımı erek kitlenin beğenilerini, algısını, kültürel farklılıklarını ve ürünün onlar üzerindeki etkisini yeniden yaratma amacı taşıyan bir tür çeviri olarak tanımladığını göz önünde bulundurursak çeviri bunları yapmıyor/yapamıyor olarak mı algılanıyor? Çeviriyaratım yaratıcıysa çeviri yaratıcılıktan uzak mıdır? Çeviriyaratımla ilgili bu noktada iki tehlikeli önerme bulunmaktadır: ilki çeviriyaratımın sadece edebiyat metni çevirileri için kullanmak ve diğer tüm metin türleri için yaratıcılığın gerekmediğini düşünmek ikincisi ise çeviriyaratımı sadece reklam ve ticari metin çevirileri için kullanmak ve edebi metinlerin ve diğer türlerin yaratıcılık içeren bir çeviri sürecinde bozulacağını düşünmek. Çeviriyaratımın yanısıra “yerelleştirme”, “uluslararasılaştırma”, “uyarlama” gibi birçok terimin çeviri teriminden ayrımı ve sınırları konusunda belirsizlikler hakimdir. Ancak çeviriyaratım da yerelleştirme gibi yeni mecralara kapı açan ve aynı zamanda çeviribilimin temel kavramlarında değişikliğe sebep olacak yeni bir ürün ve süreçtir. O halde çevirinin sınırları nedir, çeviriyle çeviriyaratımın farkı nasıl betimlenebilir?
“Transcreation” is a term mostly used for advertisement/marketing translations and literary translations. It differs from the concept of translation in terms of creativity by academicians and translation companies. It is described as “more creative”, “freer” than translation and reduced to a process aiming word-by-word linguistic equality. In these terms, each definition of transcreation has a premise about what translation is. The market defines it as a translation which aims to recreate the effect of a product taking into account the preferences, perceptions and cultural differences of target community. So, does it mean that translation does not/cannot do these? If transcreation is creative, is translation far away from creativity? There are two risky premises about transcreation: the first is using transcreation just for literary translations presuming the other text types do not need any sort of creativity, the second is using transcreation just for advertisement and marketing translations presuming all the other text types including literary texts are spoiled by creativity. There are uncertainties about the borders of “localization”, “internationalization” and “adaptation” like transcreation. However, transcreation, like localization, is a product and process which opens new ways and changes on the basic terminology of Translation Studies. So, what are the limits of translation and how can its difference from transcreation be described?
Translation studies transcreation translation advertisement translation adaptation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 18 |