Döneminin müslüman coğrafyasını bir uçtan bir uca dolaşmış gezgin bir âlim olan İbn Dihye el-Kelbî, siyasal ve kültürel hareketliliğin olduğu bir zamanda yaşamıştır. Kadılık ve el-Kâmiliyye Medresesi idareciliği gibi önemli görevlerde bulunmuştur. Haçlı seferlerinin sonları ile Moğol istilasının hemen öncesinde yaşamış bir âlim olması bakımından İbn Dihye’nin kaleme aldığı eserlerin önemli olduğunu söylemek mümkündür. İslamî ilimlerin birçok alanında özellikle hadis, siyer, tarih ve fıkıh alanlarında çok sayıda eseri bulunmaktadır. Bu eserleri yanında Arap dili ve edebiyatı çerçevesinde değerlendirilen eserlerinin de bulunduğu görülmektedir. İbn Dihye’nin eserlerinde takip ettiği üslup itibariyle, Arap dili ve edebiyatını ilgilendiren materyale sıklıkla başvurduğu görülmektedir. Biyografi yazarları ve çeşitli araştırmacılar tarafından Arap dilini akıcı ve usta bir şekilde kullandığı belirtilen İbn Dihye’nin et-Tenvîr fî Mevlidi’s-Sirâci’l-Münîr adlı eserinde yer verdiği çok sayıda şiir içerisinde şairine veya kaynağına işaret etmediği beyitler veya beyit grupları mevcut olduğu tespit edilmiştir. Müellif tarafından kaynağından söz edilmeden esere alınmış bu şiirlerin kaynakları açısından incelenmesi, bir yandan söz konusu eserin güvenirliğine katkı sağlarken bir yandan da daha ziyade bir hadis âlimi olarak takdim edilen müellifin Arap dili ve edebiyatı konusunda da yetkin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışmamızda İbn Dihye’nin adı geçen eserinde kaynak ve şair ismine işaret edilmeden aktarılmış beyitlerin kaynakları açısından incelemesi yapılacaktır.
Ibn Dihya al-Kelbi, a wandering scholar who traveled the Muslim geography of his time from one end to another, lived in a time of political and cultural mobility. He held important positions such as Kadylik and al-Kamiliyye Madrasa administration. It is possible to say that the works written by Ibn Dihya are important in terms of being a scholar who lived before the end of the Crusades and just before the Mongolian invasion. He has many works in many fields of Islamic sciences, especially hadith, seerah, history, and fiqh. In addition to these works, it is seen that there are works evaluated within the framework of the Arabic language and literature. As Ibn Dihya's style followed in his works, it is seen that he frequently applied to the material that concerns Arabic language and literature. It has been found that there are verses or string groups in which biographers and various researchers have not pointed to their poets or sources in many poems in al-Tanwir fi Mawlid al-Siraj al-Munir, which is stated by various researchers to use the Arabic language fluently and deftly. The examination of these poems, which were taken into the work by the author without mentioning their sources, reveals that the author, who is presented as a hadith scholar, is also competent in Arabic language and literature while contributing to the reliability of the work. In this study, the mentioned poems of Ibn Dihya will be examined in terms of the sources of the couplets transferred without mentioning the source and poet name.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Dünya dilleri, kültürleri ve edebiyatları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 20 |