Göçü bir olgu olarak düşünmek beraberinde pek çok olumsuz çağrışımları getirmekte ve bireyin temel gereksinimleri arasında yer alan güvenlik duygusunu tehdit etmektedir. Bireyin diğer insanlarla ilişkisi ve bunun olumlu duygular içinde sürekliliğinin ve dengesinin gerçekleşmesi güven duygusunun kademeli oluşumundaki temel unsurdur. Nitekim göçmen evinden uzakta ve yabancı bir kültürün ortasında arada kalarak ana yurdundan uzağa düşmüş ve bir daha asla kendisi olamayacağı bir kimlik krizinin öznesi konumuna indirgenmiştir. Frantz Fanon kendi parçalanmışlığını anlatırken kendi parçalarının başka bir kendilik tarafından nasıl bir araya getirildiğini de anlatır. Öte yandan, Homi Bhabha’ya göre çok kültürlülüğün içerisinde yer alan kültürel farklılık azınlıkta olanın konumu yoluyla aktarılırken ortaya çıkan kültürel çekişme yeni kimlik formlarının ortaya çıkmasına neden olur. Bu bağlamda Zadie Smith'in İnci Gibi Dişler'inde Samed İkbal, Archi Jones ve Bay ve Bayan Chalfen gibi karakterlerin farklı milliyetleri, kültürel ve dini kodları vardır. Britanya’nın göçmen kökenli yazarlarından birisi olan Smith, romanında Bangladeşli Samed ile yakın arkadaşı İngiliz Archi ve ailelerinin göçmenlik kaygılarını orta sınıfın temsilcisi olan Yahudi ve Katolik Chalfen ailesinin entelektüel deneyimleriyle iç içe geçirerek aktarır. Bu çalışma, göçmenliğin, arada kalmışlığın, uzakta bırakılmışlığın ve evsizliğin şifrelerinin sömürge sonrası Britanya toplumunun çok katmanlı yapısı içerisinde nasıl konumlandığını Bhabha’cı bir yaklaşımla göstermeye çalışarak sosyo-kültürel bir edebi veri sunmayı amaçlamaktadır.
Considering migration as a phenomenon brings many negative connotations and threatens the sense of security, which is among the basic needs of individual. The relationship of the individual with other people and the realization of its continuity and balance in positive emotions are the basic elements in the gradual formation of the feeling of trust. Thus, the immigrant, being far from her/his home and in the middle of a foreign culture, has fallen away from her/his homeland and has been reduced to the subject of an identity crisis that she/he can never be herself/himself again. While describing his own fragmentation, Frantz Fanon also talks about how his parts are put together by another self. Additionally, for Homi Bhabha, while the cultural difference in multiculturalism is conveyed through the position of the minority, the emerging cultural conflict causes the emergence of new identity forms. In this context, such characters like Samad Iqbal, Archi Jones and Mr and Mrs Chalfen in Zadie Smith’s White Teeth have different nationalities and cultural and religious codes. In her novel, Smith, one of Britain's immigrant writers, relates the immigration concerns of Bangladeshi Samad and his close friend, British Archi and their families, by intertwining with the intellectual experiences of the Jewish and Catholic Chalfen family, who are the representatives of the middle class. This study aims to present a socio-cultural literary data within a Bhabhaian perspective by trying to show how the codes of immigration, in-betweenness, alienation and homelessness are located in the multi-layered structure of postcolonial British society.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Dünya dilleri, kültürleri ve edebiyatları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 25 |