Sabahattin Ali bireysel ve toplumsal iletişimsizliği, çatışmaları anlatılarının temel ekseninde kurgulayan bir sanatkârdır. Onun kişileri gelenek, kültür ve ekonomik problemler ile kuşatılmış beklenti ve amaçlarını gerçekleştiremeyen birer iletişimsizdir. Bu iletişimsizlik, hem birey hem toplum merkezli yoksunluklar ve soyutlanmışlıklar temeline dayanır. Yazarın eserlerinde de temeli toplumsal olan bireysel açmazlar anlatılır. Toplumla iletişim eksenin farklı şekilde yansıtıldığı Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının ve düşünce dünyasının öncü isimleri Sabahattin Ali ve Nurettin Topçu zıt ideolojik yönlere çekilen fakat aynı ideali paylaşan iki sanatkârdır. Kendi medeniyetinin kudretinin bilincinde olan Türk aydınları duruşlarının nasıl göründüğü ile değil düşüncelerinin bıraktığı izlerle yer edinirler. Bu bağlamda aynı coğrafyanın aynı ülküde buluştuğu fakat farklı ideoljik çevrelerde olumlandığı yapıda iki sanat adamı da eserleriyle birbirlerini kuşatırlar. Nurettin Topçu düşünce dünyasında toplumda var olan kültürce normalin sınırı olarak belirtilen çizgi aşılmaz ve değerler bütünü şeklinde tasvir edilir. Sanatkârların görünüm biçimleri de ideolojik anlamda farklı çevrelerde yankı bulur. Çalışmada fikir adamı olarak Nurettin Topçu’nun düşünceleriyle Sabahattin Ali’nin yazın hayatındaki yeri, yaşamındaki duruşu birbirleriyle benzer ve farklı yönleri incelenecektir.
Sabahattin Ali is an artist who fictionalize the individual and social miscommunication, conflicts in his narrations’ main center. His personas are the miscommunication one which can not make expectations and purposes of which is surrounded tradition, culture and economical problems happen. This miscommunication is based on deprivations and isolations of both individual and social centered. In his works, individual dilemmas whose base is social are narrated. This problematic issue which specifies all structure elements in works also consists the examples of psycosis and hysteria forms occuring in society. Individual behaviors/deviations which gets out of the line stated as a border of cultural normal are encounteres in every society. Sabahattin Ali and Nurettin Topçu, the leading names of Turkish literature and world of thought in the Republican Period, in which the axis of communication with the society is reflected differently, are two artists who are drawn to opposite ideological directions but share the same ideal. Turkish intellectuals, who are aware of the power of their own civilization, take their place not by how their stance looks, but by the traces of their thoughts. In this context, in the structure where the same geography meets the same ideal but is affirmed in different ideological circles, two artists surround each other with their works. In the world of thought, Nurettin Topçu is depicted as an insurmountable and a set of values, which is defined as the limit of the normal by the culture existing in the society. The appearance of the artists also echoes in different circles in the ideological sense. In the study, Nurettin Topçu’s thoughts as a thinker and Sabahattin Ali’s place in his life in literature and his stance in his life will be examined in similar and different aspects.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 27 |