Gravel Heart (2017), 2021 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Tanzanya doğumlu İngiliz romancı Abdulrazak Gurnah’ın dokuzuncu postkolonyal romanıdır. Onun edebi söyleyişinin bir parçası olan roman, travmatik göçmen öykülerinin ait olma (olmama), asimilasyon, yerelleşme, değerlerin ve normların melezliği ve keskin bir aradalık duygusu açısından derinlemesine incelenmesini araştırıyor. Anavatanının postkolonyal ortamında doğan göçmen kahraman, batılı yöneticilerin veya onların temsilcilerinin, kaçınılmaz bir utanç ve suçluluk duygusu gibi nörolojik kaygıları beraberinde getiren maddi ve manevi müsaderelerine maruz kalır. Memleketinin ve kişilerarası ilişkilerinin yozlaştığı ve sömürge hegemonyalarının yerel işbirlikçileri tarafından suiistimal edildiği romanında açıkça görülmektedir. Başlangıçta teslim olmasının bir ödülü olarak İngiltere’ye göç etme şansına sahip olan anlatıcı, anavatanında yıllarca süren çekişmelerden sonra bile böyle yağmalanmış bir dünyada kendi varlığını sorgular. Bu çalışmada, Abdulrazak Gurnah’ın Gravel Heart'taki “insan ruhunun yağmacıları” teması, postkolonyal romanlar çerçevesinde aşırı travmatik stresten kaynaklanan anlamı çıkarımlamak için parçalanma, dil manipülasyonu, tekrarlama ve metinlerarasılık gibi edebi araçlara göre travma anlatılarını tanımayı amaçlayan edebi travma kuramı ışığında ele alınacaktır.
Abdulrazak Gurnah Gravel Heart kimlik edebi travma teorisi insan ruhunun yağmacıları
Gravel Heart (2017) is the ninth postcolonial novel of Tanzanian-born British novelist Abdulrazak Gurnah who was awarded the 2021 Nobel Prize in Literature. Being a part of his literary diction, his novel explores in-depth justification of traumatic migrant stories with neurological symptoms like sense of (un)belonging, assimilation, naturalisation, the hybridity of values and norms, and a keen sense of in-betweenness. Born in the postcolonial setting of his hometown, the migrant protagonist is exposed to the material and spiritual confiscations of the western rulers or their representatives which brings about neurotic concerns like an inevitable sense of shame and quilt. It is clear in his novel that his hometown and interpersonal relations were corrupted and abused by the local contributors of the colonial hegemonies. Having a chance to emigrate to England as a seemingly reward for his surrendering at the beginning, the narrator questions his use in such a plundered world even after years of wranglings back in his motherland. In this study, the theme of ‘plunderers of the human spirit’ in Abdulrazak Gurnah’s Gravel Heart will be discussed in terms of literary trauma theory which aims to legitimise trauma narratives by literary devices such as fragmentation, language manipulation, repetition, and intertextuality to extrapolate the meaning arising from extreme traumatic stress within the frame of postcolonial novels
Abdulrazak Gurnah Gravel Heart identity literary trauma theory plunderers of the human spirit
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Dünya dilleri, kültürleri ve edebiyatları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 29 |