Mecmûalar, üzerinde birçok çalışma yapılmasıyla son yıllarda değeri daha iyi anlaşılan, edebiyat tarihi açısından büyük bir öneme sahip eserlerdir. Mecmûalar vasıtasıyla eserleri üzerinde çalışma yapılan şairlerin divanlarında bulunmayan şiirlerine, tezkirelerde adı geçmeyen pek çok şaire ve divanların farklı nüshalarının varlığına dair bilgi edinebilmekteyiz. Ayrıca hayatta iken divan tertip edememiş kimi şairlerin şiirleri, mecmûalardan derlenerek dağınık hâldeki şiirler toplanarak divan tertip edilebilmektedir. Divan edebiyatı, edebî türler bakımından oldukça zengin bir edebiyattır. Bu türlerden biri de arz-ı hâllerdir. Edebî bir tür olarak arz-ı hâl, şairin belli bir makamda bulunan ve kendisine iyilik ve ihsanda bulanabilecek bir kişiye, içinde bulunduğu durumu arz ettiği, çeşitli taleplerde bulunduğu ya da şikâyetlerini dile getirdiği manzum ya da mensur eserlerdir. Arz-ı hâller genellikle mensur olarak yazılmakla birlikte divanların içerisinde kaside, küçük mesnevi ya da kıt’a gibi nazım şekilleriyle yazılmış manzum arz-ı hâller de vardır. Arz-ı hâl türünün örneklerinden birini de XVI. yüzyılda yaşayan ve Nihâlî mahlasına sahip bir şair yazmıştır. Nihâlî’nin arz-ı hâl türünde kaleme aldığı şiiri, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nde NEKTY03563 demirbaş numarasıyla kayıtlı mecmûanın içerinde yer almaktadır. Kaside nazım şekli ile yazılan şiirin ilk bölümü şehir şiirleri türünde kaleme alınmış olup bu bölümde şair Mekke-i Mükerreme’yi çeşitli yönleri ile ele alıp methetmiştir. Kasidenin ikinci bölümünde dönemin padişahı Kanunî Sultan Süleyman methedilmiş ve ardından ona arz-ı hâl sunulmuştur. Çalışmamızda Nihâlî’nin arz-ı hâl türünde yazdığı manzumesi, şekil ve muhteva bakımından incelenmiş, çalışmanın sonuna arz-ı hâlin çeviri yazılı metni eklenerek divan edebiyatı sahasındaki çalışmalara katkı sağlanmaya çalışılmıştır.
Mecmuas or pamphlets, treatises or journals, written in poetic or prose form, are works that have been better understood in recent years thanks to numerous studies and are of great importance in the history of literature. We can gather information about the poets whose works we are analysing that are not included in their diwans by consulting the mecmuas, from which we also learn that there are various copies of many poets and diwans whose names are not mentioned in the tezkires (memoranda). Furthermore, the poems of some poets who could not organise a diwan during their lifetime can be compiled from the mecmuas and poems collected in scattered form to organise diwans. Diwan literature is very rich in terms of literary genres, one of which is known as arzı- hâl (petition). As a literary genre, it refers to a poetic or prose work in which the poet describes his situation, makes various requests or addresses his complaints to a person who is in a certain position and can do the poet a favour or help him. Although these petitions are usually written in prose, one can also find some that are written in verse, for example as panegyric, small masnawi or stanza in diwans. One of the examples of this genre was written by a poet who lived in the 16th century and bore the pseudonym Nihâlî. The poem in question is registered in the mecmua with inventory number NEKTY03563 in the Rare Works Library of Istanbul University. The first part of the poem, written in panegyric verse, was composed in the genre of city poems. In this part, the poet discusses and praises the holy city of Mecca with its various aspects. In the second part of the panegyric, the then Sultan Suleiman the Magnificent is praised and then the request for pilgrimage is made. In our study, we have analysed Nihali's poem, which is written in the style of a petition, both in terms of its form and content. In addition, we have endeavoured to contribute to research in the field of diwan literature by including the translated text of the petition at the end of our study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |