Osmanlı tarihine adını altın harflerle yazdırmış ve İstanbul’u fehtetmesinin yanında mesaisini ülkesini önemli imaretlerle âbâd etmek için harcamış Fatih Sultan Mehmet Han’ın üç oğlundan en küçüğü olan Cem Sultan, küçük yaşından itibaren devrin önde gelen lala ve hocalarından terbiyesini alarak kendisini geliştirmiş bir şahsiyettir. Cem Sultan, Konya sancağındayken defterdar, nişancı gibi memuriyetlere edebiyatla uğraşan kişileri getirmeye özen gösteren yapısı sayesinde kendi etrafında bir edebiyat çevresi edinmiştir. Kendisinin edebiyata olan ilgisi onun maharetli bir şair olarak yetişmesini sağlamıştır. Bu durum sebebiyle XVI. yüzyıl tezkirelerinde sultanın şairliğiyle ilgili değerlendirmeler de bulunur. XVI. yüzyıldaki bütün tezkirecilerin ortak noktası sultanın şairlikte kabiliyetli ve maharetli oluşudur. Âşık Çelebi, Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Latîfî, Sehî Bey ve Beyani tezkirelerinde sultanın yaşam öyküsünün yanında şairliği de bahis konusu olurken Gelibolulu Âli’nin Künhü’l-ahbar’ının tezkire kısmında yaşam öyküsünden bahsedilmez. Belirtilen tezkirelerde Cem Sultan’ın, Bâyezîd ile girdiği taht mücadelesi ve bu mücadelede başarısız olduğu aktarılır. Ahdî’nin tezkiresinde ise Cem Sultan bulunmamaktadır. Bu makalede XVI. yüzyıl tezkirelerinden hareketle Cem Sultan ile ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmeler; padişahla ilgili kullanılan başlıklar, saltanatının nasıl geçtiği, hamilikleri, verilen şiir örneklerinde bulunan odak unsuru, şairin biyografisinde kullanılan kelime kadrosu, sultanın ön plana çıkarılan özelliği, verilen şiir örneklerinin adeti ve içeriği, sultanın mahlasının sunum şekli, bilgilerin aktarılış sırası gibi bilgileri ihtiva etmektedir.
Cem Sultan, the youngest of the three sons of Mehmet the Conqueror, who had his name written in golden letters in Ottoman history and spent his time in worshiping his country with important soup kitchens besides conquering Istanbul, is a person who has improved himself by getting his education from the leading tulips and teachers of the period since he was a young age. While Cem Sultan was in the sanjak of Konya, he gained a literary circle around himself thanks to his structure that took care to bring people dealing with literature, such as treasurer and gunner. His interest in literature enabled him to grow up as a skilful poet. Because of this situation, XVI. There are also evaluations of the Sultan's poetry in the tazkiras of the 19th century. XVI. The common point of all tezkires in the 19th century is that the Sultan was talented and skilful in poetry. In the biographies of Âşık Çelebi, Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Latîfî, Sehî Bey, and Beyani, the life story of the Sultan is not mentioned in the biographies of Künhü'l-ahbar, while his poetry is also mentioned as well as the life story of the Sultan. In the mentioned biographies, it is stated that Cem Sultan's struggle for the throne with Bâyezîd and that he was unsuccessful in this struggle. There is no Cem Sultan in Ahdi's biographies. In this article, XVI. Based on the 17th century biographies, evaluations were made about Cem Sultan. These evaluations are; It contains information such as the titles used about the sultan, how his reign was passed, his patronage, the focal element in the poem samples, the vocabulary used in the poet's biography, the feature of the sultan, the tradition and content of the given poem samples, the presentation style of the sultan's pseudonym, the order of transfer of information.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |