Miraç, Hz. Peygamber’in Mescîd-i Aksâ’dan göğe yükselmesi olarak bilinen, Müslümanlarca kutsal kabul edilen bir hadiseyi ifade eder. Mi’râçiyye ise Hz. Peygamber’in Allah’a olan bu yolculuğu üzerine yazılan şiirlerdir. Sadece bu konu ekseninde yazılması, mi’râçiyye türünü ortaya çıkarmıştır. Sahabelerden Ka’b bin Züheyr’in Kâside-i bürde’sinde ilk örneği görülen miraç hadisesinin şiirin bir konusu haline gelmesi zamanla birçok edebi türe yansır. Mevlit, siyer gibi türlerin içinde bir bölüm olarak yer verildiği gibi müstakil bir eser olarak da kaleme alınır. Hz. Peygamber’i konu alan edebi türler arasındaki mi’râçiyye, Türklerde ilk Satuk Buğra Han’ın destanında görülür. Daha sonra hem Horasan hem de Anadolu coğrafyasında birçok şair tarafından eserlerine konu edindiği bilinmektedir. Hâkim Ata, Ahmedî, Âşık Paşa, Nâbi gibi şairler bu türden çalışmalar kaleme alırlar. Günümüze kadar sürdürülen bu türün müstakil örneklerinden biri de Necip Fazıl tarafından yazılır. Cumhuriyet sonrası Türk Edebiyatının İslami söylem bağlamında önemli bir temsilcisi olan Necip Fazıl, Miraç adlı şiiriyle miraç hadisesini hem Kur’an’daki hem de hadislere yansıyan şekliyle mi’râçiyye türünde geleneksel imgelere bağlı modern bir şiir okura sunar. Otuz iki beyitten oluşan şiirin, metafizik bir derinlikle kaleme alındığı görülür. Şiirde miraç hadisesi bütün yönleri ve önemli ayrıntılarıyla ele alınıp ontolojik bir bakış çerçevesinde yorumlanır. Allah ve Hz. Muhammed arasındaki iletişime dikkat çekilerek tevhit inancı da ayrıca vurgulanır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Ö13 |