On dokuzuncu yüzyılda Paris dünyanın başkenti olarak kabul edilmektedir. Sanatsal ve bilimsel tüm yenilikler önce Paris’te yaşanmaktaydı. Bu yüzyılın en önemli sanatçılarının yolu tabiatıyla Paris’ten geçmekteydi. Bu sanatçıların bir çoğu gençlik dönemlerinde mutlaka bohem hayatın içinde boy göstermiştir. On dokuzuncu yüzyıl bohemyası hızlı ve sancılı modernleşme sürecinde gündelik hayatı anlamaya çabalamaktaydı. Bohemya’nın içinde ikonlaşmış isim flâneur Charles Baudelaire’dir. Baudelaire’in modern dünyaya karşı itirazı onu kalabalıkların içinde yalnızlaştırmıştı. Toplumun dışına itmişti. Bohemya yirminci yüzyıla doğru etkisini yitirirken hızla modernleşen ABD’de hobo kültürü boy göstermeye başladı. Hobolar 1929 yılında New York borsasının çökmesi ve büyük iktisadi buhranın güçlü etkileri nedeniyle ülke geneline yayılmıştı. Hobolar emekçi ve göçebe bir topluluktu. Kendilerine ait bir evleri yoktu. Amerikan toplumunun dışladığı bir topluluktu. Ancak evsiz hoboların bir bölgede yoğunlaştığı hobohemya olarak adlandırılan alanları ve tren istasyonlarının yakınlarında, kasabaların dış çeperlerinde kurdukları hobo ormanları vardı. Göçebelikten bir süre için vazgeçtikleri bu yerlerde birbirine benzer insanlar bir araya gelirdi. Buralarda sanat da siyaset de konuşulurdu. Flâneur toplum tarafından anlaşılmadığı için yalnızlaşırken hobo toplum tarafından itildiği için yalnızlaşmıştı. Flâneur bir düşünür gezerdi. Hobo ise iş bulmak için gezerdi. Herhangi bir hobonun akşam dönecek evi yokken bir bohemin çatı katında da olsa gidebileceği bir ev mutlaka vardı. Bu çalışmada modern topluma karşı mücadele veren hobo kültürü ile bohem kültürünün benzer yönleri ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Çalışmanın sonucunda her iki topluluğunda ana akım kültürün karşısında kendilerine has folklorik kültürlerini oluşturarak modern toplumun dayatmalarına kendi yöntemleriyle karşı gelmeye çalıştığı görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Ö13 |