Temel işlevi insan vücudunu çevresel faktörlere karşı korumak olan kıyafetler tarihsel süreç içerisinde sembolik bazı anlamlar yüklenmiştir. Bu durum kıyafeti kendi işlevinin dışına çıkartarak onu statü göstergesi haline getirmiştir. Kıyafetin statü ile ilişkilendirilmesiyle birlikte toplumlardaki hâkim erkin bu alana müdahalesi gecikmemiş ve kılık kıyafet yasakları ortaya çıkmıştır. Bu yasaklar zaman zaman bazı kumaşların, renklerin ya da tarzların halkın çeşitli zümrelerine yasaklanması şeklinde görülmüştür. Bu araştırmada Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar geçen süreçte ulaşılabilen her türlü kılık ve kıyafet yasağı gerekçesiyle birlikte incelenerek ortaya konulmuş ve devletin hangi kaygılarla bu yasakları yaptığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Başlangıçta özellikle Müslümanlar ile gayrimüslimlerin sosyal hayat içerisinde birbirlerinden ayırt edilmesini hedefleyen yasaklar, Tanzimat ile birlikte hem dinsel ayrım hem de modern bir görünüm hedeflemiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise ana hedef çağdaş görünümlü bir toplum yaratma çabası olmuştur. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki kılık kıyafet yasaklarını içeren çeşitli araştırmalar olmakla birlikte sürecin tamamını kapsayan bir çalışmanın eksikliği bu makalenin hazırlanmasının temel nedenidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 37 |