Amaç: Metal ve porselen arasındaki bağ gücü, metal-seramik restorasyonların başarısı için önemli bir faktördür. Bu nedenle, bu çalışmada, oksidasyon işleminden sonra seramik ve kobalt-krom (Co-Cr) alaşımları arasındaki makaslama bağlanma dayanımı (MBD) değerlendirilmiştir.
Gereç ve Yöntemler: Döküm, lazer sinterleme ve frezeleme tekniklerinden her biri 50 örnek olmak üzere toplam 150 Co-Cr örnek üretildi. Üretilen ana grup örnekleri beş alt gruba ayrıldı. Alt gruplardan biri 110 µm Al2O3 ile kumlandı, diğerleri tek yönde karbon separe disk, sinterlenmiş elmas frez, tungsten karbür frez ve pembe taş ile taşlandı. Oksidasyon ve veneering işleminden sonra MBD testi uygulandı. MBD ölçümlerinin normallik dağılımı için Kolmogorov- Simirnov testi yapıldı. Sonuçlara göre dağılımın normal dağılıma uygun olmadığı, alt gruplarda ise grup içi örneklem sayılarının az olması nedeni ile çalışmada parametrik olmayan testler kullanıldı. Analiz için Kruskal Wallis ve All pair-wise post hoc testi (α = 0,05) uygulandı.
Bulgular: Lazer sinterleme ve frezeleme grupları arasında fabrikasyon tekniklerine göre istatistiksel fark vardı. En yüksek MBD değeri Al2O3 laser grubunda (34,35), en düşük ise Al2O3 döküm grubunda (17,68) bulundu. Yüzey işlemleri seramik yapışmasını önemli ölçüde değiştirdi. Neredeyse tüm alt gruplar karışık başarısızlık sergiledi. Bu çalışmada bulunan MBD değerlerinin tümü, klinik olarak hemen hemen kabul edilebilirdi.
Sonuç: Metal alt yapıların tesviye ve bitimlerinde farklı aşındırıcıların kullanılması metal-seramik bağlantısını etkileyebileceğinden, kullanımlarında mümkün olduğunca dikkatli olunmalıdır.
Makaslama bağ dayanımı metal seramik alaşım krom-kobalt alaşımları metal seramik restorasyonları
Aim: The bond strength between metal and porcelain is an essential factor for the success of metal-ceramic restorations. Therefore, this study evaluated the shear bond strength (SBS) between ceramic and cobalt-chromium (Co-Cr) alloys after oxidation treatment.
Material and Methods: A total of 150 Co-Cr samples, 50 samples each, were produced from casting, laser sintering, and milling techniques. The primary group samples produced were divided into five subgroups. One of the subgroups is sandblasted with 110 µm Al2O3, and the others are ground with carbon separator disc, sintered diamond bur, tungsten carbide bur, and pink stone in one direction. SBS test was applied after the oxidation and veneering process. After debonding, digital microscopy investigated the surface characterizations of Co-Cr alloys. For the normality distribution of SBS measurements, the Kolmogorov-Smirnov test was used. According to the results, non-parametric tests were used in the study because the distribution was not suitable for the normal distribution, and the number of samples within the group was low in the subgroups. Kruskal Wallis and All pair-wise post hoc test (α = 0.05) were used for analysis.
Results: There was a statistical difference between the laser sintering and milling groups according to the fabrication techniques. The highest SBS value was found in the Al2O3 laser group (34.35) and the lowest in the Al2O3 casting group (17.68). Surface treatments significantly altered ceramic adhesion. Almost all subgroups exhibited mixed failure. All of the SBS values found in this study were almost clinically acceptable.
Conclusion: As different abrasives in the leveling and finishing of metal substructures may affect the metal-ceramic bonding, care should be taken in their use as much as possible.
Shear bond strenght metal seramic alloy chromium-cobalt alloys metal seramic restorations
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Diş Hekimliği |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |