Abstract
Aim: The research was conducted descriptively using the SWOT analysis method to determine the impact of the COVID-19 pandemic on nursing.
Material and method: The research was completed with 300 volunteers working in COVID intensive care units and clinics in a city hospital in Turkey. A survey form consisting of two parts, evaluating sociodemographic characteristics and SWOT categories, was used as a data collection tool in the study. Nurses who agreed to participate in the research and whose written permission/verbal consent was obtained were asked to fill out the questionnaire in the nurse's room, accompanied by the researcher, under the conditions permitted by the institution, taking into account the COVID-19 pandemic process and infection rules. The dataset was evaluated with the SPSS program.
Results: In the research, when the impact of the COVID-19 epidemic on nursing was evaluated according to SWOT analysis, 34% of the nurses had professional factors under the strengths category (21.7%); 81.7% had psychological factors under the weakness category (59%); It was determined that 29.3% identified occupational factors (19.3%) under the opportunity category and 79% identified occupational factors (64%) under the threat category (p<0.05). In the study, when the impact of the COVID-19 pandemic on nursing was evaluated according to the sociodemographic characteristics of the SWOT analysis, a statistically significant difference was detected between the groups only in terms of gender (female: 87.8%) in the weakness category (p < 0.05).
Conclusion: The COVID-19 epidemic has affected nursing, the largest professional organization in healthcare, in every aspect. It was concluded that the nurses participating in our research defined the COVID-19 pandemic as a negative and threatening factor. Based on this, it is envisaged that with the COVID-19 epidemic taking its place in history as an example, it will be possible to strengthen the nursing profession by taking into account the experiences of nurses, developing the right policies for this, and ensuring fair workforce distribution with the contributions of managers.
Öz
Amaç: Araştırma, COVID-19 salgınının hemşirelik üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla SWOT analizi yöntemi kullanılarak tanımlayıcı olarak yapılmıştır.
Gereç ve yöntem: Araştırma, Türkiye'de bir şehir hastanesinin COVID yoğun bakım üniteleri ve kliniklerinde çalışan 300 gönüllü ile tamamlanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak tanıtıcı özellikler ve SWOT kategorilerinin değerlendirildiği iki bölümden oluşan anket formu kullanılmıştır. Araştırmaya katılmayı kabul eden ve yazılı izni/sözlü onamları alınan hemşirelerden, kurumun izin verdiği şartlarda, COVID-19 salgını süreci ve enfeksiyon kuralları dikkate alınarak anket formunu hemşire odasında araştırmacı eşliğinde doldurmaları istenmiştir. Veri seti SPSS programıyla değerlendirilmiştir.
Bulgular: Araştırmada, COVID-19 salgınının hemşirelik üzerindeki etkisi SWOT analizine göre değerlendirildiğinde hemşirelerin %34’ünün güçlü yön kategorisi altında mesleki faktörleri (%21.7); %81.7’sinin zayıf yön kategorisi altında psikolojik faktörleri (%59); %29.3'ünün fırsat kategorisi altında mesleki faktörleri (%19.3) ve %79'unun tehdit kategorisi altında mesleki faktörleri (%64) tanımladığı belirlenmiştir (p<0.05). Araştırmada, COVID-19 pandemisinin hemşirelik üzerindeki etkisi SWOT analizinin sosyodemografik özelliklerine göre değerlendirildiğinde, gruplar arasında sadece zayıf yön kategorisinde cinsiyet (kadın: %87.8) açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p< 0.05).
Sonuç: COVİD-19 salgını sağlık hizmetlerinde en büyük meslek kuruluşu olan hemşireliği her açıdan etkilemiştir. Araştırmamıza katılan hemşirelerin COVİD-19 pandemisini olumsuz ve tehdit edici bir faktör olarak tanımladıkları sonucuna varılmıştır. Buradan hareketle, COVİD-19 salgınının örnek olarak tarihteki yerini almasıyla hemşirelerin deneyimleri dikkate alınması, buna yönelik doğru politikaların geliştirilmesinin ve yöneticilerin katkılarıyla adil iş gücü dağılımını sağlanarak hemşirelik mesleğinin güçlendirilmesinin mümkün olacağı öngörülmektedir.
Araştırma uluslararası Helsinki bildirgesine uygun gerçekleştirilmiştir. Katılımcılardan araştırma öncesi yazılı ve sözlü onam alınmıştır.
Yoktur.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |