The main purpose of this research is shaped by the argument that in social tragic events, the
representations of tragedy encountered in the media are aestheticized and transformed into
consumer goods. The tragic photograph of a father who did not let go of his daughter’s hand
under the rubble, which emerged especially after the earthquake disaster in our country,
turned into a commodity produced and consumed both in traditional media and social media,
determined the direction of the research. In the literature review, similar reflexes were
found not only in natural disasters but also in dramatic images created by war and forced
migration, which were chosen as samples, and were evaluated within the scope of the research.
In the method of the research, the concept of tragedy is discussed through the change of
reality as hyperreal in the world that has turned into a simulation universe, with a literature
review. Based on Baudrillard’s simulation theory, the meaning created by the transformation
of tragedy into hyperreal tragedy has been tried to be interpreted. In the section of the
study, From Traditional Tragedy to Tragedy in Everyday Language, the historical origin and
general lines of the concept of tragedy have been tried to be explained through examples. The
similarities and differences between the meaning of the historical origin of the tragedy and
the definition of the concept of tragedy used in the everyday language of the modern world
are mentioned. In the section of Tragedy as a Simulacrum, the subject is the reproduction of
the tragedy with illustrations and pictures by individual users, not only in conventional media,
but also in social media. In the research, the tragic images of war, forced migration and
earthquake, which cause social tragedies, were examined through selected visual examples
of the way artists and social media users were handled. Based on these visual examples, the
distortion and abuse of the concept of tragedy has been tried to be explained.
Bu araştırmanın temel amacı, toplumsal trajedik olaylarda, trajedinin medyada karşılaşılan
temsil biçimlerinin estetize edilerek tüketim metasına dönüştürüldüğü savı üzerinden
şekillenmektedir. Özellikle ülkemizde yaşanan deprem felaketinin ardından ortaya çıkan
enkaz altındaki kızının elini bırakmayan bir babanın trajedik fotoğrafı hem geleneksel
medyada hem sosyal medyada üretilen ve tüketilen bir metaya dönüşmesi araştırmanın
yönünü belirlemiştir. Literatür taramasında sadece doğal afetlerde değil savaşın ve zorunlu
göçün yarattığı, örneklem olarak seçilen dramatik görüntülerde de benzer reflekslere rastlanmış
ve araştırma kapsamında değerlendirilmiştir. Araştırmanın yönteminde literatür
taramasıyla trajedi kavramı, simülasyon evrenine dönüşen dünyada, gerçek’in, hipergerçek
olarak değişimi üzerinden ele alınmıştır. Baudrillard’ın simülasyon kuramından hareketle
trajedinin, hipergerçek trajediye dönüşümünün yarattığı anlam yorumlanmaya çalışılmıştır.
Çalışmanın Geleneksel Tragedya’dan Günlük Dildeki Trajedi’ye bölümünde trajedi kavramının
tarihsel kökeni ve genel hatları örnekler üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır. Trajedinin
tarihsel kökenindeki anlam ile modern dünyanın gündelik dilinde kullanılan trajedi
kavramının tanımı arasındaki benzerliklere ve farklılıklara değinilmiştir. Bir Simulakr Olarak
Trajedi bölümünde ise trajedinin, sadece konvansiyonel medyada değil aynı zamanda
sosyal medya mecralarında bireysel kullanıcılar tarafından illüstrasyonlarla, resimlerle
yeniden üretimini konu edinmiştir. Araştırmada toplumsal trajedilere neden olan savaşın,
zorunlu göçün ve depremin trajik görüntüleri, sanatçılar ve sosyal medya kullanıcıları tarafından
ele alınış biçimine ilişkin seçilen görsel örnekler üzerinden incelenmiştir. Bu görsel
örneklerden hareketle trajedi kavramının tahrifi ve suistimali açıklanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Trajedi, Simülasyon, Simülakr, Hipergerçek, İllüstrasyon.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İllüstrasyon |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |