Bu makale fotoğraf ve video eserleri ile bilinen Amerikalı sanatçı William Wegman’nın
köpekleriyle kurduğu yaratıcı ilişki ile gerçekleştirdiği üretimini sanat, popüler kültür
ve tüketim estetiği bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Wegman’nın eserleri görsel
analiz ve sanat tarihi çerçevesinde değerlendirildiğinde, erken dönem video ve fotoğraf
çalışmalarında kavramsal deneylerin öne çıktığı, sahiplendiği köpeği Man Ray’in
ardından ise insan-hayvan ilişkisini yeniden yorumlayan eserlerin meydana geldiği
anlaşılmaktadır. Bu çerçevede makale, Wegman’ın köpekleri ile kurduğu iş birliği ile
ürettiği eserlerini “aura” ve “sergi değeri” kavramları üzerinden incelenmekte; sanatçının
piyasayla kurduğu ilişkiyi ise “postsanat” eleştirileri bağlamında değerlendirerek
sanatının nerede konumlandığını analiz etmektedir. Yapılan analizler ile Wegman’ın
sanatının Kavramsal Sanat’ın stratejilerini Pop Sanat’ın estetiği ve ticari mantığıyla
birleştirerek melez bir yapı ortaya koyduğu kanısına varılmaktadır. Ayrıca, bu çalışmada,
sanatçının köpeklerinin bedenini bir temsil aracı olarak kullanırken benimsediği etik
yaklaşımın, eserlerinin neden rahatsız edici bir sorgulama yaratmaktan çok, kitleler
tarafından kolayca sevilen bir popüler imgeye dönüştüğü de tartışılmaktadır. Sonuç
olarak, Wegman’ın pratiğinin, sanat ile yaşam, özgünlük ile seri üretim ve eleştirellik ile
eğlence arasındaki sınırların eridiği çağın bir örneğini teşkil ettiği düşünülmektedir.
This article aims to examine the creative output of the American artist William Wegman,
known for his photography and video works, which he produces through the creative relationship
he establishes with his dogs, within the context of art, popular culture, and consumer
aesthetics. When Wegman's works are evaluated within the framework of visual analysis
and art history, it is understood that conceptual experiments were prominent in his early
video and photography works, and following his adoption of the dog Man Ray, works that
reinterpreted the human-animal relationship emerged. In this context, the article examines
the works Wegman produced through his collaboration with his dogs using the concepts of
“aura’’ and “exhibition value” and analyzes the position of his art by evaluating his relationship
with the market through critiques of ‘‘post-art”. Based on the analyses conducted,
it is concluded that Wegman's art reveals a hybrid structure by combining the strategies of
Conceptual Art with the aesthetics and commercial logic of Pop Art. Additionally, the ethical
approach adopted by the artist in using his dogs’ bodies as a medium of representation
is also discussed in terms of why his works become easily-loved popular images rather than
creating a disturbing inquiry. In conclusion, it is considered that Wegman’s practice constitutes
an example of an era in which the boundaries between art and life, originality and
serial production, and criticality and entertainment have dissolved.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Çağdaş Sanat |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 3 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 21 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 15- Özel sayı |