Son yıllarda, çeşitli gelişmelerle birlikte kültürlerin iç içe geçtiği ve disiplinlerin birbirlerine hızlıca yaklaştığı görülmektedir. Bu yakınlaşma sonucunda “şey-ler” “saf”lığını ve tekilliğini kaybetmekte olup çoğulcu yapılar oluşturmaktadır. Bunun en önemli oyuncusu olan insan dokunduğu, ürettiği, herhangi bir biçimde bağ kurduğu hemen tüm alanlarda, keskin sınırların zayıflayıp, çerçevelerin ortadan kalktığı tartışılmaz bir gerçektir. Küreselleşmeyi meydana getiren olguların birer aktivasyon görevi üstlendiği günümüzde, başta kültürel olmak üzere hemen her alanlarda bütünleşik ve çoğulcu yapıların meydana gelmesine neden olmuş ve bunun sonucunda da “melezlik” kavramını doğmasına neden olmuştur. Bu araştırma kapsamında, “melez-lik” kavramının terminolojik boyutu, günümüz sanatındaki rolü, varlık nedeni ve hareket alanı incelenecektir. Özellikle de II. Dünya Savaşından sonra, melez insan, melez kültür, melez ekonomi, melez dil gibi genişletilebilir söylemler haricinde, günümüzde, sanat alanında da “melez-lik” ifadesinin kullanılmasının normal, hatta gerekli olduğu örneklerle açıklanacaktır. Ayrıca, yapılan görsel analizler, eser okumaları ve literatür taraması yoluyla, sanatsal bir ifade tarzı olarak “Melez-lik”, “Melez Sanat” ya da “Sanatta Melezlik” kapsamında değerlendirilen uygulama türlerinin “Güncel Sanat”ta konumlandırılması yapılacaktır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 20 |