Bir
sanat eserinde aranan şeylerin başında yansıtmış olduğu hakikat gelmektedir. Ancak
bu arayışta, sanat eserinde hakikate nasıl ulaşılabildiği konusunda bir
belirsizlik hakimdir. Bu da, sanat eserinde hakikate ulaşma çabasında bir
yandan Heidegger’in ortaya koymuş olduğu hakikati sanat eserinin nesnesinde
gören ve bir diğer yandan da Benjamin’in ortaya koymuş olduğu sanat eserinin
hakikatini öznel deneyimin yaşantıları içerisinde gören iki farklı yaklaşımı
beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla biz de bu yazımızda fenomonolojik ve
analitik bir metot izleyerek ilk önce Heidegger’in nesnenin kendisini açması
olarak ifade ettiği hakikat anlayışını daha sonra Heidegger ile karşıt bir
argüman içerisinde bulunan Benjamin’in alegori kavramı üzerinden hakikati nasıl
ortaya konulduğuna yoğunlaşacağız. En son olarak da Heidegger ve Benjamin’in
bir karşılaştırmasını yaparak sanat eserinde hakikatin hangi sınırlar içerisinde
kalabileceğini ele alıp tartışmaya çalışacağız.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 10 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.