Şiddet, fiziksel gücü yada iktidarı ötekine karşı daha fazla elinde bulunduranın davranışlarında aşırılık olarak tanımlanabilir. Şiddet içeren davranışlar sadece fiziksel değil, sözel, psikolojik ekonomik şiddet gibi türleri de içermektedir. Şiddet, çatışan çıkarlar sonucunda ortaya çıkan ve şiddeti deneyimleyen öznenin kendi çıkarlarını öncelediği durumları içerir. Şiddet, tüm toplumları farklı şekillerde kapsayan ve giderek artan bir toplumsal olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya genelinde ve Türkiye’de bir çok alanda şiddeti durdurmaya yönelik önlemler alınmasına rağmen şiddetin halen yoğun bir şekilde devam etmesi sosyal bilimlerin de konuya ilgisini odaklamıştır. Bu çalışmanın temel savı, “cinsiyetlendirilmiş şiddet”in toplumsal ahlakta gömülü olduğu fikirdir. Kadına yönelik şiddette toplum, faile bir suç ortaklığı içindedir ve bu suç ortaklığı “toplumsal ahlakla” sağlanmış görünmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 5 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 11 Sayı: 3 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.