Çevreyle sanatçı arasında sıkı bir ilişki söz konusudur. Sanatın doğuşuna ve gelişimine bakıldığında doğanın önemli bir payı olduğu görülmektedir. İlk insanların doğa olaylarını anlamlandırabilmek için mitolojiye sığınmaları ve söz konusu mitolojik karakterlere yönelik sanatsal eylemlerde bulunmaları bu bağlamda akla getirilebilir. Belli bir çevre içerisinde yaşayan sanatçı da o çevre içerisindeki uyaranları filozoflarda ve çocuklarda benzeri görülen hayret duygusuyla gözlemlemekte ve bunları estetik malzeme olarak kullanmaktadır. Kıbrıs Türk edebiyatında önemli bir yeri olan M. Kansu da Lefkoşa’da gerçekleştirdiği sabah yürüyüşleri sırasında gözlemlediği tüm olay, durum ve görüntüleri şiir, öykü, deneme türlerinin tekniklerini sentezleyerek sunmuştur. Bu çalışmada Kansu’nun Lefkoşa’yı Yürümek I-II kitapları “Lefkoşa’da doğa”, “Lefkoşa’da yaşam” , “Lefkoşa’da sorunlar” ile “Lefkoşa kaynaklı bilinç akışı ve metinler arası ilişkiler” başlıkları altında incelenmiştir. Doğaya yönelik izlenimlerden yola çıkılarak oluşturulan anlatılarda sanatçı özellikle Lefkoşa’daki Kanlı Dere üzerinde durmaktadır. Kanlı Dere karşısında bilinç akışı yaşayan sanatçı, görünenle görünmeyeni bir araya getirerek geçmiş, şimdi ve gelecek arasında da bağlantı kurmaktadır. Kansu, Lefkoşa’da doğadaki canlılar ve değişim üzerinde de durmaktadır. Sabahın erken saatlerinde yürüyüş yapan sanatçı doğadaki renk değişimine de tanık olmaktadır. Anlatılarda Lefkoşa’daki yaşam esnaf ve Güney Kıbrıs’a çalışmaya giden işçiler odağında işlenmiştir. Bu açıdan yaklaşıldığında Kansu’nun bu anlatılarında sosyolojik unsurların da yer aldığı dikkat çekmektedir. Sanatçı Lefkoşa’daki trafik sorunları ile çevre kirliliğini de gözlemlemektedir. Anlatılarda görülen bir diğer nokta ise yapılan gözlemlerin olduğu gibi yansıtılmamasıdır. Kansu, gördüklerini metinler arası ilişkiler kurarak ve bilinç akışı yaşayarak bütünsel bir şekilde ele almaktadır. Lefkoşa’daki yürüyüşleri sırasında geçmişi ve okuduğu metinleri anımsayan yazar, anlatıların zenginleşmesini sağlamıştır.
There is a close relationship between the environment and the artist. The artist living in a certain environment observes the stimuli in that environment with a sense of wonder similar to philosophers and children and uses them as aesthetic materials. Poet - Writer M. Kansu also presented all the elements he observed during his morning walks in Nicosia by synthesizing the techniques of poetry, story and essay genres. In this study, Kansu's Walking Nicosia I-II books were examined under the titles "Nature in Nicosia", "Life in Nicosia", "Problems in Nicosia" and "Stream of consciousness originating from Nicosia and intertextual relations". In narratives about nature, the artist particularly focuses on Kanlı Dere in Nicosia. Having a stream of consciousness in front of Kanlı Dere, the artist also establishes a connection between the past, present and future by bringing together the visible and the invisible. Kansu also focuses on the creatures and change in nature in Nicosia. The artist, who walks in the early morning hours, also witnesses the color change in nature. In the narratives, life in Nicosia is focused on tradesmen and workers who go to Southern Cyprus to work. The artist also observes the traffic problems and environmental pollution in Nicosia. Another point seen in the narratives is that Kansu handles what he sees holistically by establishing intertextual relationships and experiencing a stream of consciousness. The author, who remembered the past and the texts he read during his walks in Nicosia, enriched the narratives.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Sakarya Üniversitesi Türk Akademi Dergisi'nde yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.