Küreselleşmenin etkilerinin yoğun olarak hissedildiği günümüzde, pek çok kavram gibi devlet ve kimlik kavramları da yeniden tartışılmaya başlanmıştır. Devletlerin dayanıklılığını ortaya koymada önemli bir role sahip olan Kimlik, insanlığın varoluşundan bu yana toplum içerisindeki en temel olgulardan biridir. Toplumda yaşayan bireylerin “kim” olduğunu anlamaya ve tanımaya olanak sağlayan kimlik ayrıca, kişinin ait olduğu yeri de belirlemektedir. Tarihsel boyutu ile toplumsal süreç içerisinde kendini şekillendiren kimlik; Geleneksel, Modern ve Postmodern dönemlerde meydana gelen kırılmalar akabinde değişikliklere maruz kalmış ve yüklenen farklı anlamlardan ötürü üzerinde görüş birliğine varılamamıştır.
Bu çalışmada öncelikle devlet ve kimlik kavramlarının kısa bir incelemesi yapılacaktır. İkinci olarak bireylerin kimlik oluşum süreçleri tarihsel boyutlarıyla ele alınacaktır. Kimliğin, bir bireyin karar verme davranışının kaynağı olarak nasıl işlev gördüğü açıklanmaya çalışılacaktır. Bu çizgi boyunca çalışmada 1960’lardan itibaren çokça tartışılan çok kültürlülük anlayışı ve toplumsal istikrar modelleri ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Son olarak ise devletin değişen kimlik politikaları, özellikle alt-üst kimlik anlayışlarının üzerinde durularak değerlendirilecektir. Çalışmadan farklı kültürleri tek tipleştirmek yerine bu farklılıkların zenginlik olduğu düşüncesi ile hareket edilirse ülkede huzur, eşitlik ve barışı sağlama konusunda uzun vadeli kazanımlar elde edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 41 |
.