Doğa bilimlerinin felsefe açısından ele alınması, önceleri yalnızca bilimin mantıkî yapısı yönüyle söz konusu edilmekteydi. Fakat zaman içinde yalnızca sosyal bilimler ve kültür bilimlerinin değil, doğa bilimlerinin de tarihsel-kültürel bir yaşam dünyası zemininde vücut bulan bir alan olduğu anlayışı yaygınlık kazandı. Bu süreçte tarih ve kültür felsefesi alanlarında ortaya çıkan felsefi yaklaşımlar içerisinde tarihselci/hermeneutik yaklaşımlar anahtar bir rol oynadı. Başta yalnızca kültür bilimlerinin doğa bilimleri karşısında bir bilim olarak varlığını ve özgünlüğünü ortaya koyma çabasıyla başlayan hermeneutik eksenli çalışmalar, giderek doğa bilimlerinin de ancak hermeneutik bir yaklaşımla anlaşılmasının mümkün olduğu noktasına vardı. Bu makale söz konusu sürecin gelişim aşamalarını ortaya koyarak günümüzün hermeneutik eksenli bilim felsefesine varan yolculuğu resmetmektedir. Makalenin temel tezi, kültür bilimlerini doğa bilimlerinden ayırma çabasının bilim felsefesinde doğa bilimleri hermenötiğinin ortaya çıkmasında etkili olduğu yönündedir. Bu çaba tarihsel –kültürel “yaşam dünyası” kavramı etrafında sürdürülmüş, sözü edilen yaşam dünyasının doğa bilimleri açısından da belirleyici olduğu ortaya çıkmıştır. Makalenin sonuç bölümü, doğa bilimlerini söz konusu yaşam dünyasına indirgemenin ne derece doğru olduğuna dair bir analizle tamamlanmaktadır.
Bilim felsefesi Kültür bilimleri Doğa bilimleri Yaşam dünyası Hermeneutik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 49 |
.