Son yirmi yılda halkın istek ve ihtiyaçlarına cevap verme görevini daha çok
üstlenmeye başlayan yerel yönetimlerin yeniden yapılanma sürecine girdiği
izlenmektedir. Bu süreçte yerel yönetimlerin etkinlik ve etkililiğini arttırılmasına
yönelik çabalara ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği üyelik sürecinin
etkisiyle kamu yönetiminde meydana gelen değişmeler sonucu vatandaşlara sunulan
hizmetlerin boyutu ve niteliği değişmiştir. Bu süreçte yönetim anlayışı ve yönetimin
öncelikleri de değişmiştir. Bir taraftan hizmet kalitesini arttıracak çalışmalar
yapılırken diğer taraftan kamu yönetimindeki unsurların ‘iyi’leştirilmesi
amaçlanmıştır. Bu çalışmada katılımcılık, şeffaflık, vatandaş odaklılık, hesap
verebilirlik gibi iyi yönetim ilkelerinin toplumsal etik ve değerler bütününe sağladığı
katkılar ve bu ilkelerin yerel yönetimler üzerindeki etkileri açıklanmaya çalışılmıştır.
Bu kapsamda Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik süreciyle etkisini hissettiren
reform dalgalarının etkileri iyi yönetim ilkeleri üzerinden incelenmiştir.
Çalışmada öncelikle Avrupa Birliği kamu yönetimleri için öngörülen temel
ilkelerden yola çıkılacak, ardından iyi yönetim ilkeleri ve Türkiye’ye yansımaları
sorgulanacaktır. Yine Avrupa Birliği kamu yönetimlerinin en öncelikle parçalarından
sayılan yerel yönetimler için iyi yönetim ilkeleri değerlendirilecektir. Son olarak bu
kapsamda politika önerileri ve gelecek projeksiyonları oluşturulmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 1 |